Hasret yangını yüreğim...
Bir özlemin ayak izlerini resmediyorum,
Tutsaklığımın ederi belirsiz kara sayfalarına...
Huzur yoksunu gözlerimden eksik olmuyor hüzün,
Ellerim titrek,soluğum kesik...
Yürüyorum gölgelerinin uzaklaşan yollarına.
Hangi deniz deryada boğuldum,
Hangi ardıç ormanlarında kaybolup gittim.
Yalnız ben miyim sevip,terk edilen.
Yalnız ben miyim bir başıma aşka mahkum edilen.
Bu dünyada tek miyim...
Hiçbir hükmü yok mu yalnızlığımın.
Akşam sefası başladı yine,
Arka sokakların telaşlı çıkmazlarında.
Şehrin her yanında bir cümbüş,
Kiminin yanında arkadaşı,
Kimin kolunda yoldaşı…
Gönlümün mezesi bu gece akşam sefası…
zaman geceye dönmeden uyunmuyor.
Duvarlarımda bir sis,
rüyalar dersen belli belirsiz...
Gözden yaş süzülmeden yas tutulmuyor...
Harabemde yetişen mor bir menekşeye sevdalıyım,
Mahşer yeri yine,
Varlığın hiçliğe bölündüğü o kör bıçağın sırtında,
Hasret ile vuslatın düşman olduğu sokaklar.
Her köşe başında bir gidiş kalmış,
her sigara izmaritinde buruk bir dudak izi...
Acı bir hüzün kalmış kadehlerin son yudumunda,
Ardından dönüp bakmaya cesareti yoktu gözlerimin,
Kokusu yüzüme serilmiş bir dantel gibiydi,
Yıllarca sandıkta saklanmış çeyiz emeğinde…
Nefesindeki gül bahçesi kadar hırçındı dokunuşları…
Evet sarhoştuk...
Ateş çağından kalıntılar gibi bakışlar,
Sıcaklığın mı yoksa kan mı o kırmızılar…
Siyaha yakışan en güzel renk alevin,
İhtiras kokan o dayanılmaz karanlıklar…
Korkmuyorum işte gözlerim.
Aylardan kasım…
Hüzün mevsimi yaprak dökümünde,
Bir battaniyeye sarılmış bedenimin
Ihlamur kokulu yalnızlığında…
Sol yanıma alsaydım seni,
Kandırdılar beni,
Seviyorum diyip bi başıma koydular.
Yürek dağladılar,yaktılar...
Ve kapkara gecelerde ağlattılar...
Acılar hep zamansız geliyor bilirsin,
Kayıpları ağır oluyor yürek enkazının...
Bir nefes eksik bu gece düşlerimde,
Karanlık değildi oysa gecem,
Yıldızlardan bir gülüş,mehtaptan bir selam…
En sevdiğim hasret türküsü kulaklarımda.
Özledim…
Evet özledim,özledim demeyi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!