Asansörden çıktığında karşılaştığı insana
iş yerinde tuvalete giderken rastladığı iş arkadaşına
bir toplantıda ilk defa gördüğü çalışan'a
kendisine sevgi dolu gözlerle bakan duraktaki adama
'merheba' dememesinde gördüm kıyameti...
Alkışlamayacağım artık seni kendi köyümüzde
zaten içiçeyiz, biliyorsun? ..
alınma, alkışlamayacağım!
bu köy, bu ev bizim
bu düğün, bu tören alanı bizim.
Beni 'dar' etti.
Kapsama alanım yetersiz zannetti.
lekeledi
zedeledi
yargıladı
tarifledi!
Heryerimi kıskıvrak yakalasalar
bağlasalar,
işkence sehpasında
akıllarına geleni yapsalar
akıllarına, fikirlerine, saplantılarına uymadığı için
fikirlerim ve yaptıklarım;
Öyle bir hale gelmiş ki ortalık
yıl 2005
insan
o zavallım Türk İnsanı
ve tabii yanında da aynen ben, biz, siz, onlar
Yahu bırakın lolo yapmayı!
Boşuna avunmayın sağınızla solunuzla!
Ne şansı, ne hakkı, ne adilliği? !
Bal gibi de büyük çoğunluk boka batmış!
Daha neyin şansını beklersiniz?
Sıkma hiç kendini
pozdan poza
şekilden şekile girme!
kasılma
mimiklere boğulma;
yutturamazsın
Akrabanın akrabaya ettiğini
edebilir mi dostlar
akrep?
Bilebilir mi o
en ince noktalarını karşısındakinin?
Dellendi kuş yemi kadar aklım yine
iş hayatı düştü birden ruhuma
en yalanından
en ucuzundan
pazar fiyatına...
Ben şairim demeyi şiirleriyle gösteriyor..Okuyucunun önüne serdikleri 'evrensel gerçekleri [miz]..okudukça
unuttuğumuz isyanları yeniden hatırlıyoruz..Gerçeği
sofraya koyup yüzleşme gücün varsa al ne kadar lazımsa diyor. Sesi ilginç metalik bir ses gibi geliyor kulağa..Doğal desek sahte to ...