Uzun, ince, beyazlı sarılı, dumanlı bir aşk...
Büyülü, gizemli hem de...
Ama yine de anlamsız...
Sigara bu;
Azıcık aşka benzer; dumanlı
Azıcık rüyaya; gizemli
Kar yağıyor,
Buzul yüreklere.
Gözlerde yuvalanıyor,
Gelecek geçmişte.
Yağmur yağıyor,
Çılgın balçıklara.
Kanıyor,
Açmayın gömütümün üzerini,
N’olur?
Orada aşk ve sevda dolu
Güzelim yıllarım saklı,
İlkbahardayım ama
Duyuyorum sonbahar yapraklarının
Sorgulanamayan taze kokusunu.
Bu nasıl aşk ki?
Sabrediyorum mantıklı gelişmeleri
Yeryüzünden binlerce kilometre yükseklikte,
Pembe-beyaz bulutlarda,
Alevlendi özlemlerim,
Söndüremedim.
Söndüremedim sevdalarımı,
(Oğlum Batıkan'a ithaf)
Üç paragraflı hayatımda
Üçüncü başlangıcım sen!
En tatlı küçücüğüm,
Yığınsal hüzünlerden
Yorgunum.
Yaşam ayaklarımın dibinde.
Yaşam omuzlarımın üstünde.
Coşkusal umutlardan
Yorgunum.
Aşkını yazmalı, aşkımı
Sevda mı kimya mı,
Bilinmez?
Ama sorgulanır içten içe,
İnceden inceye...
Yaşanıp bitince.
Bir gemi kamarasında saklı düşler
Yaşanmamış, yaşanamamış
Hayallerde var.
Bir çocuk hıçkırığında saklı hüzünler
Duyulmamış, duyulamamış




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!