Nilufer Ucuk Şiirleri - Şair Nilufer Ucuk

Nilufer Ucuk

Gece olunca başlar, tüm sızılar.
Dehlenir, bütün ağrılar.
Baş ağrışı,diş ağrısı birde yürek sancısı...
İnsanın bu dünyadan gidesi gelir.

Geceler ah geceler!

Devamını Oku
Nilufer Ucuk

Gün batar, kızıl çöker dağlara
Sis bürür,hasret çöker gönüllere
Geçmiş yaşanır uslarda
Gider kervan ağır ağır bilinmez illere

Dost bekler her daim kavil yerinde

Devamını Oku
Nilufer Ucuk

Gel dost,seninle hasbıhal edelim.
Kanayan yaraları sevgiyle saralım.
Canımızı yakan her şeye
'Senden büyük Mevlam var.'diyelim.

Şükredelim halimize,

Devamını Oku
Nilufer Ucuk

Canımdan can aldın.
Yüreğimden vurdun.
Ey Kader,ey Felek!
Niye bana oyun oynadın?
Topraksız ölümü reva gördün...
Kinin,öfken kimey di, bilemedim.

Devamını Oku
Nilufer Ucuk

Ey gençlik! Kulak ver sözlerime!
Aldanma,genç bedenine
Sefasını sür gönlünce
ama bilki;
Bir gün sende benzersin bu ihtiyara...
Şuan,

Devamını Oku
Nilufer Ucuk

-3-
O bir çiçekti...
Adına Nilüfer dedik.
Ezan'la kulağına okuduk.
Yedi aylık olunca
emeklemeden yürüdü.

Devamını Oku
Nilufer Ucuk

-4-
Gülünce içten gülerdi.
Ağzını kaçaman açar,
küçük dili görünürdü.
Çokta alıngandı minigim.
Arada bir kuserdi.

Devamını Oku
Nilufer Ucuk

ey bozkurtlar! daldınız mı uykuya?
dağlar eğildikçe, kar iniyor kuytuya...
yürekleriniz nasıl dayandı, davutun yıldızına?
sabır sabır derken bölündü gitti, TÜRKİYE!

barış diye uydurulan bir garip hikaye...

Devamını Oku
Nilufer Ucuk

Ben isyandayım Atam.
Senin vücudun toprak oldu diye değil!
Niye isyandayım biliyor musun?
Senin fikirlerini Türk Milletine
71 yıldır anlatmadılar da ona...
Düşmanı yurttan nasıl attırtığını,

Devamını Oku
Nilufer Ucuk

senin de yüreğinde yanmıştı bir ışık,bir zamanlar...Zaman aralıklarında kök salmıştı bu sevi,bir nur gibi bedenini aydınlatarak...ilmik ilmik dokumuştun sevdanı yüreğinin her köşesine,her gizine.kimseler duymadan,görmeden...birisi hissedecek diye kahrolmuştun.sevdiğin hissetse kendini af etmezdin öyle demiştin.korkuyordun sevgin karşılık bulmaz,bulmaz da dostluğunu da kaybedersin diye.sevdiğinle konuşurken dünyanın bütün dertleri sarsa seni "of "demezdin.büyük bir şevkle savaşmaya hazırdin,dünyanın dertleri dört kollu olsa da. gülmez yüzün güler olmuş,sen kahkalarını artık herkes duyar olmuştu.hayat daha bir çekilir olmuştu kalbine aldığın bu sevgiden sonra.sana yaşam vermişti bu gizli sevda.takmıyordun artık dünya da olup biteni.taksanda eskisi gibi acıtmıyordu duydukların,gördüklerin yüreğini...her ne kadar sevdan sen tarafından sevildiğini bilmesede...

yıllarca beklemiştin söylemeden.söylemeyide hiç düşünmeden.Bir gün ansızın döküldü kelimeler dilinden istemeyerek de olsa.Yürek artık dayanamaz olmuş,dile dökmeye başlamıştı.Yüreğinden geliyordu, bütün sözcükler.Sevdiğin hissetmişti söylenen cümlelerin gönülden geldiğini.Yalan değildi, söylediğin sözler.Dil yalan söylerdi elbet.Ya vücut dili, ya gözler? Ya taa gönülden gelip gönüle yol bulan sözcükler? Yada söylerken gözlerden akan yaşlar? Yalan olabilir miydi...Öz ağlamadan göz ağlar mıydı? Yürekten yüreğe yol bulmuştu, sevgi sözcüğü sonrada damarlara yayılarak bütün vücudu etkilemişti.Kelimeler sanki bütün benliği sarmış,sarmalamış kıpırdatmaz etmişti...

Aşk,nasıl büyülü bir sözcüktü ki..kelimeler dilinden değil yüreğinden dökülüyor ve karşındakini anında etkisi altına alıyordu.Bilinmez ki...Bilinmez ki, aşk ne zaman nerde bulur insanı..."Seni seviyorum,sana aşığım" derken elleriyin içi terlemiş silmek için birbirine sürtmüştün.Dilin dolaşmış,gözlerin ulaşılmaz bir hedefe bakar gibi dolup dolup taşmıştı."Sen benim candaşım, afet beni.karşılığı yoksa duygularımın hiç gücenmem, sana.De ki; bir dostun içini döktü sana,de ki; bir öğrencin aşık oldu sana,hiç olmadı mı hayatında öğretmenine aşık olan öğrenci? Sayki bende bir öğrencinim. Büyüyünce unutur de...Eğer bugün dilimden,yüreğimden dökülenler seni incitirse asla afetmem, kendimi.Sus de ömür boyu susarım.Lal olurum.yeter ki sen üzme kendini.Ama bana bir şeyler de ne olur............" Dimiştin.Kelimeler sanki efsunlanmıştı.kulaklardan girmemiş direk yüreğine inivermişti, candaşıyın.Kulağından girseydi belki öbür kulağından çıkar giderdi.Direk yüreğine işlemişti.Sanki bir köylü kızı sevgiyle dokuyordu önündeki haliyi.Her bir ilmek bir mana ifade ediyordu.Her renk,her desen bir şeyler anlatıyordu, sevgiye dair.Seni onca zamandır tanıyordu.Bu sevdayı nasıl görmemişti? Görse kaçar mıydı? Ona böyle bir duygu beslemiş olmanı hiç hissetmemiş olması apdallığımdan mıydı? Hayır! Senin çok iyi saklamandandı...Çünkü bu sevda senin onurundu,namusundu...

Devamını Oku