Nihat Gülle Şiirleri - Şair Nihat Gülle

Kara gözlerine zülfünün gölgesi düşmüş
Sevdanın şulesi canım,yüzüne vurmuş
Gül yanağın şelvesine gönlüm vurulmuş
Gamzesi sineme,ok gibi batmış

Odasına dolunay gün gibi doğmuş

Gül’e benzer,benzer
Gül Hanım gül’e benzer
Açılmış gonca gülüm
Bakışı gül'e benzer

Gül teni güle benzer

Sen olmasan ben olmazdım deli divane sevdalı
Uyanmazdım her gece ağlamaklı
Sevmezdim yaşamın ızdıraplarını bile
Katmazdım gözyaşlarımı senli şiirlere

Sen olmasan,güller böylesine güzel açmazdı

Güller bülbüller sevda için yaratıldı
Sevenler sevilenler inandı aşka
Aşk,sonsuzluğun sırrı,hayatın gizemiydi
Her gönülde gül aşkı,başka başka

Aşıklar birlikte kanatlanıp uçtular

Bülbül kaf dağı yolculuğuna hazırlanıyordu
Leylek bende geleyim beni de götür diye sızlan
Bu uzun yolculuğa takat getiremezsin diye tersledi
Leylek ısrarla bende geleceğim sana yük olmam dedi
Bülbül leyleğin sırtında yolculuğuna devam etti
Leylek kaf dağı ardındaki sarayı çok merak etmişti

Hatıralar ormanından geçti yolum ey yar
Sensiz kırıldı kanadım kolum, oldum ağyar
Sana vurgun ah bu deli gönül,hali isyankar
Aşk bahçemde sustu bülbüller,güle sitemkar

Mazi içimde kapanmayan bir yaradır ey yar

Ah! bir küçücük prensesim vardı adı Marziye
O benim manevi kızım,eşsiz bir inci biteviye
Asalet okunur küçük gözlerinde kadersizimin
Küçücük yaşına rağmen yüreği kocaman kimsesizimin

Henüz çocuk yaşında, sokaklarda dilenmeye çalışırsın

Yüreğimde sevdayla açan bir gülsün
Sevdalı yüzün sonsuza kadar gülsün
Sen ömrümce sevdiğim,biriciğimsin
Rabbim seni tüm gözlerden esirgesin

Sevdalı kalbimin gül yüzlü gülüsün

Göreceksin bak güzel günler hep yarınlarda
Sevgi evrenin en büyük gücü sev ve yaşa
İşte tuvalin tüm evren, hayal kur ve boya
Dilediğin renge boya,yer bakır göğü gül rengine
Gökkuşağındaki tüm renkleri al tuvaline
Rengarenk boya heryeri, herşeyi gönlünce

Babası anlatmıştı bilgelik bilincini
İlahi birliği, Allahın varlığını, birliğini
Küçücük zekasıyla soluksuz dinlemişti
Can kulağıyla duyduklarını anlamıştı
Bir büyük gerçeği aklıyla ruhuyla kavramıştı
O gece rüyasında cenneti görmüştü