Sen gittin
Zorunlu bir ayrılık oldu bizimkisi
Şimdi elimde kalan
Bana dair şiirler
Senin hiç dostun öldü mü
Benim öldü
Ben şimdi kimin kapısına varacağım
Kiminle bir lokmayla
Bir ahali doyuracağım
Bazen anlatmak istersin içindekileri
Sadece susarsın
Duyuyor musun sustuklarımı can
Duyuyor musun beni
Özledikçe
Dikleşen yokuşta
Gözlerimde gökkuşağı görmenin
Manasını bilmiyorum zannetme
Yalanlarla şu gönlüme girmenin
Çabasını görmüyorum zannetme
Gençlik çağı değil artık çağımız
Sen sabah kahvemin buğusu
Öyle güzel ki hasretin
Her yudumumda seni özleminle beraber içime çekişim
Ah kahve kokulum
Derya gözlerinde kaybolduğum
İçimde ki acıyı ne olur al
İyilik üstüne benim meşrebim
Sinime baksınlar paktır nesebim
Hadsize haddini bildirendenim
Soyum engel olur sapmaz edebim
Kevaşe adamı insan sanmışım
Neler vadetmiştin sevgi adına
Yalanla dinmedi canın acısı
Yanlışlar yapılmaz aşık kadına
Güvenemez oldum sevmeye artık
Bıkmışım zulmünden gülmek istemem
Şu ellerin kahırı çekilmez oldu annem
Kuş sütüyle beslesen bu yaldır diyor annem
Edep haya ipleri çözgü atıyor annem
Vicdan denen tezgahlar bir bir çözülmüş annem
Araf
Bir yanım cennet ile döşeli
Bir yanım sonu bilinmeyen uçurum
Kaç adım atabilirim ki her iki yana
Uzatsam elimi aşk'a
Bir ana doğurmuş böyle güneşi
Cihana gelmez ki benzeri eşi
Allahım lütfetmiş yakmış ateşi
Atam minnet borcun ödenmez senin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!