Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Seyfi Karaca
Seyfi Karaca

Cagir ey kalbim deli gönlüm beni bildigi gördügü duydugu dogdugu topragindan hayatin huzurunda söyleyip yazan, insan divane eylesin..!

  • tımarhane duvarı06.09.2022 - 16:39

    ……
    GELDi GECTi DÜNYA TAKViMINDEN BIR ZAMAN
    ……..
    Kar camur buz ayazla `izine gelmelerinI getirdigi soguk günlerin simsicak gözle görünür elle dokunur dille söylenir düsle yasanir hasret hayalimsileriydi…

    Kilitleri tiklim tiklim kusaklarla etrafi sarili baglardan cözülüp cilan valizlerde kimi kutusundan kimi ambalajindan herkesin kedininkini bekledigi merakin gömlekler etekler bluzlar enrtariler pantollar boyunbaglari gocuklarin nakisli kurdeleli ve püsküllüsüyle, el cantalarinda ütüden kanevice dominolarina, igne iplige, ev ve mutfak aletlerine, cizmelere , sulu boya takimlarina, tras makinalarina ve nice niceleriyle, genelde aksamin alaca karanligi cökerken daglarin mor sessizligi icinden cikar gelir; ve sabahi bekleyemezdik kucak dolusu sarilmalarin bize babami getirdigi koskcaman huzurun dizleri dibinde tütün sarar yakardi gazli cakmaginda geceleyin, herkesle beraber konuya komsuya ebeye dedeye tüm özleyip sevdiklerime hediyem olsun diyen..

    En cok da her sefer bir baskasi radyo getirirdi. O gelmeye son getirdiklerinin ne kulpu kalirdi ne ibreyi gösteren dalgayi arayan ve aksam kararir kararmaz isli ciranin yetismedigi yerlerde yakip yakip söndürdügü, carcabucak pil harcayip tüketen lambasi.

    Kapakli kapaksiz pikaplar da getirirdi. Her seferinde bir baskasi ve yenisinin, kapakli olanlarin kablosuna bagli hoparlörü de ordaydi. Pilaklar vardi ki, ALBÜM`lerce. Ben göbekli göbeksiz olanlarina veya rengine göre Neset midir, Haci Tasan mi, Muazzez Türing mi yoksa Yüksel Özkasap mi, orda tanir bilirdim. Her defasinda bütün pilaklari hasir yere minder yahut kilimler serili sedirlere yayar serer, calan sazin söyleyen her sesin sevdigim yerlerini defalarca tekrar tekrar catur kütürdeterek igne mi bozarim pilak mi cizerim demeden hurdaya cikincaya kadar calip söyleyenleri ruhuma yedirir aklima ve gönlüme yazardim. Bakar eder olmaz,diger baska izinlere gelislerinde kutu kutu pilak calar igneleri getirirdi ve giderken de yariya yainini hurda ettigime gülümseyerek gözlerimden öperek bana gözü gönlü tüm zenginliklere doymuslugu yasam degerlisi mirasa yadigar eden dünya bir insan güzeli sevgili babam.

    Sonra `Zeynebim Almanyanin Yolunu Tuttu ` ve `Almanya Aci Vatan `calan teyipler getirdi. Yüksel Özkasap da vardi Gurbet Tireni calip cagiriyordu Gülcan Opel ve Arif Sag`la beraber Icki nedir bilmezdim, bana SARHOS diyorlar varsin desinler sesinden solugundan, esince güz dökülünce yola sokaga ve yaginca kar, rüzgarin haber verip müjdesini getirdigi yaz yazdi sessizluk susarak yazilanlari okudu, bir essiz emsalsiz hatirada künyesi sonsuzluga kaldi, ve böylece kimi üryan kimi düs, dünya takviminden geldi gecti böylece bir zaman.

    Seyfi Karaca……..Eylül / 22

  • tımarhane duvarı02.09.2022 - 14:48

  • tımarhane duvarı02.09.2022 - 14:43

    ..Askerligi ödeyene muhafligi serbest ödemeyene mükellefiyeti mecburi, `bu fakir burda sizi idare ettikce `….gibilerle güttügü kalabaliklari kurtulusu olmayan ablukaya sarip, bagimliliga raflayip, esarete sindirip, tepkisiz duyarsizliga korkutup, kafa bulup, dalga gecen ve kendi yarattigi sorunlarin yapay tanri formatina sürekli yokluktan sefaletten yasam kalitesi hayat güvencesi iletisim itibari ve inanci yerlerde sürünmeye alcaltip incitip düsüren sabirlarla sinanmayi okuyup üfleyip, bangir bangir her firsatta her yoldan her kanaldan her saat her saniye hayatini kararttigi toplumsuzluga kendini dayatip gererek ezberden konusan tahsil sabir telkinli afyon taksim ve nakarat, cürümenin kaplayip fiskirdigi hastalikli sorunlu yapay zeka ile dolasimini saglayan izdiham ve intihar cöplügüdür artik.

    KI orada bir cocuklu olmaya bile sabri tahammülü bilgisi becerisi akli vicdani sevgisi saygisi hic olmayan veya danismanci reklamci dizici oyuncu pisikologlardan ücretli danisarak dlim gidim uyusup afyonlanip avunmaya ayri gayri kafada, aliskanlikta ve bir arada kopuk iliskisiz yasamlarin hergün hersaniye ayrilip bosanip tekrar baglanti kurdugu sinyal sirenlerle, hic bir seyle doyumu kanaati hazzi ilgisi iliskisi cevresi toplumu kültürü saygin dili ögzür ve özgün kisiligi yahut mutlulugu olmayan, birbirine artizlesmenin yilgin bitkin bezgin igrenik gerilimli bunalimli ve MAFYA mabetli siddet bagimliginin ÖZENTI toplumu beton bloklu sahralarinda mutsuzluk yüzdesi yüksek zirveli tavan yapmaya yerlesir mezarlasir.

    KI artizler, herseyi abartili farkli yapay gardoraplarda filimlere sardiran makaralarin begenisini doyurup kandirmak icin, kazandiginin yarisini katologdan secme poza renge sükseye yedirip giydirmek zorunlulugu olan tutsakligin esaretiyle mecbur mükellefti..

    Ordan buyana siyasi ekonomik kültürel felsefi idari inancta itibarda devlet millet hak hukuk onur akil duygu düsünce vicdan tanimaz umursamaz simdi herkes, korkunc bir abartinin hep kendi tarafinin saldirgnligini hukuksuzlugunu zulmünü ayibini sucunu sabikasini kirini zehrini siddetini pisikomanyak ihtiras egilim amac ve niyetiyle öncelikli imtiyaza herkesten degerli sayip secen yücelten ayiran koruyan kayiran bozuklugunu artizlesip süslenerek devleti ortadan kaldirmanin her yolunu hünerini irini iltihabi üstünden fiskiran kirli karaktersiz yollarla satin alip, insanlik yorgunu yasam bezgini ve eylül sarmali ülke topragina cöküp cöreklenen güruh keyfiyetini hakim ve hükümran kilmakta..

    ( Eylül Topragina Düsen Dökülen Sarmal`baslikli yazdiklarimdan )

  • tımarhane duvarı29.08.2022 - 14:45

  • tımarhane duvarı29.08.2022 - 14:41


    UMUMA TEKABÜL GÖRÜNTÜLÜ RESMiYET
    ……
    Film cevirip kivirip oynuyor, fakat gercek ölümler kullaniyorsa fitne fecir dünyasidir, en cok da ve her ne kadar akilli zeki cesur yigit vicdani duygusu düsüncesi sorumlulugu insan halli vakti yerinde olsa dahi, aldatilip carpilip kazziklanmanin istismar cevrim carkina ugramaya, hepten üzülmeye, tümüyle asap moral bozmaya ve köklü kandirilmaya en yatkin en yakin insanlardir, hayata dünyaya ve insanliga kalbinin ici disi kadar iyimser bakip görüp bilen infial..
    Ha bunda gercek inanc itibar onur haysiyet manasinda kim kaybeder…? Elbetteki özü yüzü sözü samimiyeti onuru vicdani iradesi surati karakteri kisiligi olmayan kahpe pezevenk hirsiz arsiz soysuz yolsuz tarz tip ve türünü kendine layik gören mahluk..!

    Popülizm denen kör catal topal kirli irinli kusuntu ve balgamik canaklasma burasidir. Kayiptan ziyandan birikmis yigilmis dertli sorunlu toplama kul köle müsveddesi haline getirdikleri kuru kalabaliklarin, secenesiz iradesiz yetkisiz mecburen zavallilik göstergelerine bagimli korkuyu darligi zorlugu yasayarak sürdürüp tasimaya afyonlasmis uyusmuslugu yüksek getirili siyasi gammazligin ticari arac gereci sayarak, kirilma noktalarini dayanma sinirlarini boyun egme ve zaafiyet aciklarini nerden nasil kancalayip kurcalayarak sorunsuz isleyip calisan ticari madde meta mülk ve mekanizmaya dönüstürmeyi cok iyi bilen sinsiligin POPÜLER mikrofonlara ve ünvan kazandiran söhretli kamerlara cöküp cullanmanin adi adresidir Popülizm:

    Yalan söylerler hep yanlis yaparlar, sosyal ekonomik kültürel ve siyasal beklentileri aldatan kandiran birinci sinif kalitesiz kisiliksiz her firildaga egilip sünüp bozulup sarkip yamulan sahsi cikar konforunu yapan bozan kullanici tarifesine göre öncelikli ve önemli paydalara yontarak, yagmaci talanci sömürücü soyguncu neo liberal vesair patron tanrilarinin yalaka yardakcisi, daktilo kayitcisi, kanun yapicisi, randevu tasarimcisi, ortam ve sistenm düzenleyicisi ve ayrica tüm beklentileri bosa cikarrmanin hep ezberleri tekrar eden tanidik bildik istismar kökenli laf makinasi, gösteris fuarcisi, ürün cesidi,söhret pazari, sunum sergisi, avanta toplayicisi, fiyaka pavyoncusu, rol taklitcisi, duplör endüstrisi, vitrin tezgahcisi, moda modelcisi, poz profilcisi manupüle mekanizmasi, yazilim uygulayicisi, proje programlayicisi ve dosya tasiyicisidirlar.

    Degismez dünya güncelidir, dünden devraldigini örnekleyerek cogaltarak herseyin kullanim süresi keyfiyete vadeli raf ömrüne ve herkesin en kullanisli kulluk kölelik esaretine hükmedip hakim olanlarin kimdir necidirlerine dair, bugüne musallat yarina tebelles ve sonsuza tenesir dünya ölcekliligi yerel isbirlikcige cevrimleyen pratik uygulayici pay ve ganimet ortagi ajanlik usaklik piyonluk dalkavuklugunun kabaca gidis hatti ve umum görüntülü resmiyeti..

    Seyfi Karaca…..Agustos / 22

  • tımarhane duvarı09.08.2022 - 12:01

  • tımarhane duvarı09.08.2022 - 11:59

    HÜLASA ve KISACA:
    Alim gücü ve hayata tutunma iradesi imkani veya kosullarini yitirdikce artip cogalan yoksul sefilligin agirligini tasiyamayan hayat dengesini dibe cöketirken korkuya kaygiya endiseye yalnizliga gerilime ayrismaya siddete baskiya hukuksuzluga liyakatsizlige ve mutsuzluga hayatini öldürerek yasayan bagimli güdümlü insan yigini halk kalabaliklari, bir ayni tersi yönünde oranla da imtiyazli, yapan yoran deneten yöneten azinlik sultasinin tekelci kartelci banka borsa holding siyaset medya magazin ve tarikat milyarderlerine bol ve sinirsiz sorgusuz yeni hak hukuk saltanat servet yetki ayricalik keyfiyet güruh ve milyarderleri ekleyerek, varolan soygun sömürü neo liberal capppitalisme düzeninin tanrisi hükmünde kesintisiz devamliligini saglar…

    Seyfi Karaca …Agustos / 22

  • tımarhane duvarı03.08.2022 - 12:41

  • tımarhane duvarı03.08.2022 - 12:40

    ..
    LEYLAK DUVARINA AĞUSTOSUN
    ...
    Çam dalında solist serçe
    Günün tenha kısmında avluyu teftiş ediyordu konser
    Yol yamaç üstü asmalı bahçenin koruk demleyen salkımlarıyla
    Saat dördü beş geçeye doğru çan kulesinde sesi çınlarken saatin
    Üzüm mevsimi yönünü ön sıralarda avaraya vurmuş
    Ve altı numaralı evin leylakları mor rüzgarlarla sarılıp kucaklaştığı
    Kimde nerde ne aradığının sebebi ziyaretini bilirmiş ki pervane
    Can şenliğini çırpınışlarına benzer en çok...
    Sonbahar yaklaştıkça iklim daha bir hozan, daha bir hazan insan
    Zamanın izini eğirir dokur gibi katlayıp büken bir akşamüstü çağında
    Serçe söylüyor ağustos yanıyor rüzgar gülü hem susuyor dinliyor
    Dolanıyor eksen dönüyor evren dosyası ve yarası hiç kapanmayan
    Ve izi ismi sahibi olmayan yoksul gölgeler gibi
    Mumdaki yazgıdını köpüklü dalgaların silip süpürdüğü
    Adsız bir günele kavuşma vaktinde gri duvarlara sıra halinde dizilmiş
    Ve acısı sancısı ve ağırlığı kendi üstüne yıkılmış kalmış
    Hiç kimseyi ve hiç bir yeri seyredip duran hüznün
    Mezar kadar sessiz, matem havası kadar ağıt
    Kanser hastalarının.
    .. solgun ölgün ecel bekleşen nöbeti

    Seyfi Karaca.... Ağustos /22

  • tımarhane duvarı18.07.2022 - 13:59