Kültür Sanat Edebiyat Şiir

C.C. Catch (Caroline Catherine Müller) sizce ne demek, C.C. Catch (Caroline Catherine Müller) size neyi çağrıştırıyor?

C.C. Catch (Caroline Catherine Müller) terimi Osman Aslan tarafından tarihinde eklendi

  • Osman Aslan
    Osman Aslan

    15 Şubat 1986 tarihli Hey dergisi "Yüz Yüze" köşesinde, Euro disco akımının önde gelen yıldızlarından C. C. Catch'in röportajına yer vermiş.

    DOĞAÜSTÜ GÜÇLERİM OLDUĞUNU HİSSEDİYORUM Dieter Bohlen’den büyük yardım gören, son zamanlarda ekranlarımıza sık sık konuk olan Alman şarkıcı C. C. Catch ilk kez konuştu. Sevimli sanatçı, ruh çağırma ve ölümden sonraki hayat gibi konulara özel ilgi duyduğunu söylüyor. Dedesinin doğaüstü yetenekleri ile pek çok hastayı iyileştirdiğini söyleyen Caro kendisinin de özellikle telepati gücünün oldukça fazla olduğunu belirtiyor.

    SORU: 14 yaşında Hollanda'dan geldiğin zaman tek kelime Almanca bilmiyordun. Bu İşinin altından nasıl kalkabildin? YANIT: İlk gün çok eğlendim. Öğrenciler, beni öğretmen sanmışlardı çünkü. Söylenenleri pek anlayamıyordum. Bu yüzden ilk aylarda 5'ten, 6'dan yüksek not alamadım. Eri hoşlandığım dersler İngilizceyle müzikti. Çünkü daha o zamandan şarkıcı olmayı kafama koymuştum. Arkadaşlar ve televizyon sayesinde yavaş yavaş Almanca öğrendim. Okulda da durumum düzeldi.

    SORU: Liseyi bitirdikten sonra ne yaptın? YANIT: Bir terzinin yanında çalışmaya başladım. “Keşke kuaför olsam” diyordum. İşim kol geçirmek, ilik açmak, kemer dikmekti.

    SORU: Sonunda mesleği öğrendin mi? YANIT: Hayır, altıncı ayın sonunda bıraktım. Bana göre bir iş olmadığını anlamıştım. Ayrıca daha 16 yaşındayken şarkı söylemeye başlamıştım. Bu arada bir sürü yarışmaya da katıldım. Dereceye giremedim ama en azından ailem, bu işe çok meraklı olduğumu anladı. Ve şarkıcı olmama izin verildi.

    SORU: İlk sahneye çıkışını hatırlıyor musun? YANIT: Bir diskotekte oldu bu iş. Tarih 1980 kasımıydı. Oldu bitti şarkıcı olmak istiyor, fakat bu işe nasıl başlayacağımı bilemiyordum. Sonunda kendi kendime provalar yapmaya başladım. Plaklar aldım ve odamda yalnız başıma şarkı söylemeye koyuldum. Bu provalardan sonra bir yarışmaya daha katıldım. Söylediğim şarkılar Juice Newton'un "Queen Of Hearts”ı ve Emmylou Harris'in "C'est, La Vie” adındaki parçalarıydı. Üstüme ne giydiğimin bile farkında değildim: Ancak, çok şık olduğumu hatırlıyorum. Annemle babam da beni dinlemeye gelmişti. Tanıdıklar da vardı. Ama yarışmayı kazanamadım. Ne var ki katılabilmek cesareti benim için yeterince önemliydi.

    SORU: Demek sahneye çıkmaktan korkmadın? YANIT: Hayır, aksine kendime plaklar ve Playback'ler satın alıp evde sürekli prova yapıyordum. Babam sonunda bodrum katında çalışabilmem için bana bir müzik seti satın aldı. Yarışmalara ses teknisyeni olarak o da benimle beraber geldi. Zamanla performansım düzeldi. Sonunda yarışmaları arka arkaya kazanmaya başladım.

    SORU: Optimal topluluğu tarafından mı keşfedildin? YANIT: Evet. Menajerimiz Gerd Ebel, Optimal grubunu yetenek yarışmalarına katılan kızlardan oluşturmuştu. Bir hafta süreyle her akşam bir spor salonunda buluşup dans çalıştık. Ancak altı ay sonra kendi şovumuzla halkın karşı sına çıktık ve bir plak doldurduk.

    SORU: Hangi erkek tipinden hoşlanırsın? YANIT: Biçimli vücutlu, benden biraz boylu, sarışın, mavi veya yeşil gözlü, modern saç kesimli erkeklere bayılırım. Öyle birini Radyo-Televizyon Fuarı’nda tanıdım. Adı; Frank. Yaşı: 21. Hafta sonlarında birbirimizi ziyaret ediyoruz.

    SORU: Kıskanç mısınız? YANIT: Hem de nasıl. Ama Frank’a büyük güvenim var. Arkadaşım beni aldatacak olsa dayanamam. Çünkü ben ona yüzde yüz sadığım. Birisiyle ilişki kurunca, beraberliğinizin uzaması gerekir. İki haftalık arkadaşlıklardan yana değilim.

    SORU: Nasıl tanıştınız? YANIT: Bir arkadaşla Berlin’de bir diskotekte oturuyorduk. O karşımızdaydı. Arkadaşıma Frank'ı beğendiğimi söyledim. Onun hemen gidip bunu Frank'a yetiştireceğini nereden bilebilirdim. Frank anında yanıma geldi ve konuşmaya başladık. Önsezi, fal, büyü gibi konulara büyük merakım vardır. Onun da öyle. Sonuçta, birbirimizi çok uzun zamandan beri tanıyormuşçasına arkadaş olduk.

    SORU: Falcılar sana neler anlattılar? YANIT: Evlenip, iki çocuğumun olacağını. Hep sağlıklı olacağımı. Gerçekten de şimdiye kadar hiç hasta olmadım. Ve büyük başarı kazanacağımı söylediler.

    SORU: Seni en çok ilgilendiren nedir? YANIT: Ruh çağırma, gaipten gelen sesler gibi şeyler. Dedem Hollanda'da elini insan vücudunda dolaştırarak hastaları iyi edebilirdi. Doktorların umutlarını kestikleri hastaları iyi ettiğine tanık oldum. Koltuğunda oturup sabit bir bakışla baktığı zaman beni müthiş korkuturdu.

    SORU: Dünyamızın dışında da insanlar var mı sence? YANIT: Evet. Başka gezegenlerde de buradaki gibi hayat oluşmuş olabilir. Kâinat, insanoğlunun hâyâl gücünün kavrayamayacağı kadar büyük. Ya da aramızda gözlerimizle göremediğimiz varlıklar var.

    SORU: Hiç hipnotize oldun mu? YANIT: Denedim ama iradem kuvvetli olduğu için hipnotize olamıyorum.

    SORU: Doğaüstü güçler olduğuna inanıyor musunuz? YANIT: Olabilir. Bazen telepati gücüm olduğuna inanacağım geliyor. “Frank'a hemen şimdi telefon etmeliyim” diyorum. Aynı anda telefon çalıyor ve onun sesini duyuyorum.

    SORU: En çok neden korkarsın? YANIT: Bazen kanser gibi öldürücü hastalıklar insanın aklına geliyor. Ama gerçekte hiçbir şeyden korkmam. (Hey / 15 Şubat 1986 / Sayı: 7)

  • Osman Aslan
    Osman Aslan

    Asıl adı Caroline Catherine Müller olup sahnede Dieter Bohlen'in kendisine uygun gördüğü C.C. Catch'i kullanmaktadır.

  • Osman Aslan
    Osman Aslan

    Modern Talking'in beyni Dieter Bohler'in elinden tutarak meşhur ettiği bir yetenektir.
    Dieter'in birbirinden güzel beste ve sözleriyle desteklediği C.C Catch; 80lerde Europop tarzının önde gelen isimlerinden biri haline gelmişti..Özellikle "Cause you're young" parçası 80lerle adeta bütünlemiştir..

    Bunun yanında diğer iddialı şarkıları olarak; "Heartbreak hotel", "House of mystic lights", "Midnight gambler",
    "Jump in my car", "I can't lose my heart tonight", "Are you man enough?",
    "Heaven and hell", "Holywood nights" ve "You shot a whole in my heart" sayılabilir..
    Aslen Hollandalı olan C.C Catch; o senelerde "Çeşme Müzik Festivali"ne misafir sanatçı olarak katılarak, ülkem gençliğinin gönlünü bir kez daha fethetmiştir..