sevmekten korkuyorum
yılların yorgunluğuyla
ya da imkansızlık
duvarları aşmak
ulaşmak bir sevgiliye
hangi özgürlükle
yükten azad olur çarmıh
renksiz bir günaydın ekranlarda
kaçamak hazların terkibi
benim ruh huylarım
huysuzlanır göbek taşında
çekiç sesleri
ısmarlamaz kavgayı
paslı bir akşama kahırla düştü sada
ezdim narın gururunu
çirkefin gözlerime yapışan mahmurluğunu
putmudur bedenin
tutki fındıklara fıstıklara aşina değilim
kalıp hüznün kucağında,
o ince çizgide,
rüyaları terk edip geceye
ayrılık vaktinde
yaban gözyaşları döktüren.
sağlarda yokuşa sürdük çiçekleri
kızlar kadar anılar dağınık
görmeyecek kimse dumanımızı
çığlığımızı bastıra bastıra
ölümler eskiteceğiz
bir et yığını gibi
muhtaçsa isyana sömürü
kuşattıkça sesimizi aldatıcı ağyar
oyalanmak hep yarına
bir sonsuzluk vurgunu bu
birden fakirşeşti yüzüm
bu ölümlü dünyada
gümüş tepsileri sayıklamak
düş kırıklığı
yollarda
ezberledim tarihi
senin sözlerin için
bir cellattı dudakların
fısıltılarla büyüyen
uçurumlar seyyahına




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!