çok gergindim
seni gördüm
yüzünde cam tozları
buhuru ışığın saçaklarından
düşlere çağiran
yatağa ve sokağa
Ne jilet çiziği
Ne manolya
Ne sevgili
Ne zengin anmalar
Ümit veren gülüşler
geçmişi düşünmeme bir engel var
geleceği kimse konuşmuyor
anneler süt gibi akıtmıyor sözcükleri
ketum kalıyor yoksul evlerde
evlat ve annelerin dil sayacı
sokak sahibesi gibi
sokuluyor yaban kuleler
sevinçlerde mi yaşanır
başarılarda mı kutlanır
bu beklentide
kokusunu alıp gitti bahçeler
uzak kırlangıçları küstürüp
ağıza tadı reçellerin
dudakta kıpırtılar
oynaşır beden
sevişmeler için
manalı edalar
parçalayan bölen birleştiren
yoksayan arayışa paralel bir kıyas
yüzüm ve kös beton
yüzüm dallarda ve çiçeklerde
yeşeren menzil
dudağımdan anlaşılıyor veba
ikilem ve soytarı edası
çalınan esin perisi gülüşü
aynalar üşüyor yoksul kırılganlıklara
fayda yok ne anadan babadan
kayıp vakitler yaklaştıkça
siyah saçlarına dolanan
avuçlarımda sıcak gözyaşı taşırım
seni bulmak için
eski günlerde
ey uzaklar
çağır beni en eski şarkınla
hapsolduğum bu ışık
taşımıyor soluğumu
dağlara
cömertçe harca çevreni
dudakların yüzüne süs
sokakta bir karaltı duruşun
kalbine ssadakadır umursamaz kinin
o an işte o an kalacak belleklerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!