Bir Dostun,
Necdet Erem bey bunca hadis kulluliyatı
bir yerde dini zora sokmaktır diyenlere haklısın denilebilir mi?
Sorusuna karşı,
Hepimizin bir birimizden öğreneceği, istifade edeceği ve bildiğini paylaşacağı o kadar çok şey var ki.
Hiç birimiz tek başımıza bir varlık gösteremeyiz.
Bir birimizle değer kazanır, bir birimizle değerli bildiğimiz şeyler paylaşırız.
Bir birimizle varız.
Yemin etmeden, söz vermeden önce bir daha düşün.
Çünkü ettiğin yememin, Allah’ın şahit tutulduğu bir ahittir.
Sözün, kimlik ve kişiliğini kefil göstererek ortaya koyduğun en değerli teminattır..
Kişi rüyadan uyandığında, gördüklerini gerçek zan ettiği kadar acı duyar.
İnsan hayat rüyasını gerçek zan ederek yaşıyor.
Ölüm ile uyandığında, ruhunda her zaman his ettiği halde, inanmak ve hazırlanmak istemediği yaşamın, gerçek yüzü olan ebedi alem ile karşılaştığında yaşayacağı şok korkunç olacaktır.
Bilindiği kadarıyla dünyada aklın hakkını vererek yaşayan tek canlı türü insandır.
İnsanlar içinde de ruhundaki ölümsüzlük, his ve duygularındaki sonsuzluk arzusunu dikkate alarak yaşamaya çalışan ise inançlı insandır.
Görüldüğü kadarıyla İnsanların büyük çoğunluğunun gelirken bir şey getirmediği gibi, ölüp giderken de dünyaya ait hiç bir şey götürememesine rağmen, en değerli ve tek sermayesi olan ömrünü sadece dünyalıklar kazanmaya harcaması aklın verilerini mantığın sebep sonuç ilişkisi kurmadan kullandığını göstermektedir.
Oysa mantık her işi sonunu düşünerek, soncunu tahmin ederek yapmayı aklın gereği kabul etmesine rağmen;
Ben inançsız olduğunu söyleyen insanların,
hayatı tüm zorluklarına rağmen, sonunda YOK olacaklarına inanarak,
neden, nasıl, hangi amaç ile yaşadıklarını!
inançlı insanların,
inançlarını yaşamaktaki isteksizlik
Ahlak ve adalet yolunda insanlığa öncülük etmeyen,
alim değil, zalim, bilgin değil ancak bozguncu olur.
Toplumların bozulması!
Hayatın anlamını kaybedip yaşanamaz hale gelmesi!
Adaletin sarsılıp, zulmün hakka galebe çalması ile sosyal yaşamın dengelerinin bozulması!
Akılların kör olup,
kalplerin kasavet,
vicdanların pas tutması.
Önce imanı, sonra ahlakı, sonra adaleti yok edince,
adına insan denen insana benzer izansız, imansız, merhametsiz, ahlaksız, zalim, neidüğü belirsiz bir abuce-i hilkat ortaya çıktı.
Hafif şeyler kolay yer değiştirir.
Güçlü rüzgârların önünde savrulmaktan kurtulamazlar.
Başkalarının elinde oyuncak,
ayakları altında çiğnenmek istemeyenler!
Evet,
her şeyin kıymeti,
muhatabın liyakati ile paralel olmakla beraber,
gerçek değeri, ona duyulan ihtiyacın şiddeti nispetindedir.
İhtiyaç duyulmayan nimet,
Hislerime tercüman olan bir uslup tebrikler
Efendim bu güzel hafta için çok güzel dizeler tebrikler elinize yüreğinize sağlık
Evet Necdet bey Çok doğru Tebrikler