19.12.2009
Üstlenmek bütün gökyüzünün bulutlarını,
Dağların üstlerinden dumanlarını,
Attığın her adımda kaldırmak ayaklarında,
Küçük adımlarla bastığın bütün dünyayı.
Bir nokta daha koymak gibi, fasıla-ı ömürde, hayata, ölüm.
Gönlü şad eden muhabbeti daimle mest olan gönlüm,
Cevheri aşkıyla “galu bela’nın” hoşnut olmuştur onca sene,
İman olup girivermektir ölüm, ölmekle cennet bahçesine.
Rehavet zamanları,
Aradığın mısralar,
Aldatarak dünyayı,
Bitene kadar,
Buluvermek arzuları.
Firavun, öldürmekte buldu çareyi;
Bütün bebekleri.
Ve ne çok evrimleşti insan,
Kolay artık duymak her kafadan;
Kırkından sonrasını,
Kesmeli.
19.11.2009
Yarı karanlık bir oda, dört sandalye üstü dolu,
Çuhalarla kaplı kirlenmiş bordo masa ve ağır koku
Aynı şeyi her zaman yapmaktan ustalaşmış eller ve homurtu,
Şiir okuyalım bu gece,
Eski konakları gezelim.
Sökelim insanların yüreklerini,
Bend yapalım sellere.
Mississipi, Ohio kurtulsun.
Çocuklar yine şarkılar söylüyor.
Dillerinde kelimeler,
hep sevgi sözcüklerde,
Kalplerinde yaşıyorum mutluluğu.
girip çıkıyorum acıtmadan,
kendim buluyorum ritmimi,
“Görünümü insan” canavarlar yağdı,
Değişmeye zorladım boyutlarımı,
Fizikten aşamadım,
Bir bakış gibi semaya,
Gönderip durdum, sevgileri.
Sevgiden yaratmış Allah’ım,
İnsanı, hayvanları, dünyayı.
Çiçekleri dolaşır, petek dolsun der arı,
Bal olur sonunda, hatıraları.
Bu kadar da küçükken, sarı böcek,
Gözümde deniz kalmış sevgilim.
Mavilikler uçmuyor ve dalgalar,
Hala ciğerlerimde soğuk rüzgâr,
Gözümde gözüm, hatıralar.
Gözümde yeşil, mavi, beyaz, sonsuzluk,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!