Tan yeri ağarırken, diriliğin müjdesi,
Sineleri titretir, saba’dan ezan sesi.
Müezzin minareden, çağırırken herkesi,
--Birde özel davet var, ihlâsla gelenlere,
--Nefsine arif olup, Rabbini bilenlere
Artık bahar bitmese, kış kapımı çalmasa,
Soğuk günler gelip de, güneşimi almasa,
Takvimler söz dinlese, yıllar beni anlasa,
-Böyle masum hayali, bir tek kuran ben miyim?
-En nihayet insanım, solmayan Gülşen miyim?
Çekilmezdi kahrın senin,
İçin dışın aşk olmasa.
Öpülmezdi iki elin,
Cümle işin aşk olmasa.
Bir sözüne kanar mıydım.
Üniversite bitmiş, diploması elinde,
Tutunacak dal arar, şu insanlık selinde,
Savrulup gidiyorken, ömrü ömür yelinde,
-Olmadan olacakları, nerden, nasıl bileler?
-Hem modern, hem çağdaş, hem de özgür köleler.
Öyle bir belâ ki, muhannet yükü,
Bıraksam olmuyor, tutsam olmuyor.
Her lokma ekmeği, zıkkımın kökü,
Tükürsem olmuyor, yutsam olmuyor.
Muhannet kendini, satar ağıra,
Sevdiğin her şeye mesafr bırak,
Evlada,iyale,mala güvenme.
Dostun düşmanlığı sanmaki ırak,
Şeytan ölmedikçe kula güvenme.
Pahalı taşlarla örüpçattığın,
Cebrail dilinden her bir kelâmı,
Kâbe’de putları yıkar Muhammed.
Saadet ehlinin dini,imanı,
Dikenden gül olur,kokar Muhammed.
Nûru,ruhu,kalem,İlmi,ilmi ve arşı,
Düşünürüm kara kara,
Sen nerdesin,ben nerdeyim.
Attın beni yardan yara,
Sen nerdesin ben nerdeyim?
Umutlarım,korkularım.
İsrafta hovarda, infakta cimri,
Zilleti bilmeyen, bizi ne bilsin?
Dağlarca yüksekte, benliği kibri,
İlleti bilmeyen, bizi ne bilsin?
İtleri besleyip, halka vermeden,
Ayakların, tabanların,
Ağır yükü kafadandır.
Sürü değil, çobanların,
Geçirdiği safhadandır.
Tüm duygular birer sürü,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!