Akıldan geçenler bilinebilse,
Yerinde kalmazdı kimsenin başı
Yahut ta aksine, siline bilse,
Beden baş yerine, taşırdı taşı.
İnsanlar ırklara bölünmeseydi,
Neye sığınıyor, akil cühela,
Yaptığı işlerin farkında değil,
Fırkalar halinde dinmiyor bela?
Belli ki barışın çarkında değil.
Haddini bilmiyor, çeperi aşmış,
Açtım gönül kapağını,
Ben beni bir handa gördüm.
Bu gün dostun şafağını
Kalp gözüyle tanda gördüm.
Çok aradık saadeti,
İçim Afrika’dan, daha zordayken,
Neler çektiğimi, sorma be dostum.
Ciğerim yanarken, yürek kordayken,
Takatim tükendi, yorma be dostum.
İş yerim kapalı, evim kiradır,
…………………………………………Arkadaşıma
Kader kilidini Besmele açar,
Belli ki şifreyi taramıyorsun.
Şaşkınlık içinde, kaldıysan naçar,
Neden bir bileni aramıyorsun?
Kesme ümidini,düşme yeise,
Elbet çıkılacak bir yol bulunur.
Razı ol taktire,kısmet ne ise,
Şefkatle uzanan bir kol bulunur,
Ne söz verdinse tut, “Gâlü-Belâ” da,
Gel ey gönül gel beri,
Tacı tahtında ara.
İçeriden içeri,
Aşkı bahtında ara.
Yıldızlara susamak,
Bayram öncesini arfe yaptık,
Bedelini şimdi ödemekteyiz.
Gönül semasına kandiller yaktık,
Erbapları bilir, ne demekteyiz.
İrfanla başladı, meşakkat çile,
Neye arifiz ki? Bu gün arife,
Yarın ki güne de bayram diyoruz.
Yanlış okununca doğru tarife,
Melekler bizlere hayran diyoruz.
Hayvan tarafımız henüz dipdiri,
Her neyse aranan, bütün kayıplar,
O gördüğün şeyin, arka yüzünde.
Bilgiler, belgeler, bütün kayıtlar,
O gördüğün şeyin, arka yüzünde.
İsime aldanıp, cisim’e kanma,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!