Âdem'leri, Havva'ları,
Çözen varsa, bilip görsem.
Bilinenden alâları,
Sezen varsa, bilip görsem.
Yüzleşerek sorgusunu,
Fani diye bir köy, var ki orada,
Akıllıda birdir, delide birdir.
Ayrılık gayrilik olmaz burada,
Cahilde, âlimde, veli de birdir.
Toprağı verimli, hikmetler biter,
Serseri mayın gibi, her gün başka biçimde,
Birçok soru cevapsız, dolaşıyor sözümde.
Lağımdan çıkmış gibi, pislik; pislik içinde,
Kör düğümler kördüğüm, zorlanırım çözümde,
Kandillerde fitilim, canlar yağladı beni,
Adam gibi adam olmaya çalış,
Kararı sen verme bilene bırak.
Yarışırsan eğer insanca yarış,
Kararı sen verme bilene bırak.
Ne kadar küçüksün ne kadar büyük?
Hazineler saklayan viranene yöneldim,
Yoksullar yoksuluyum,sana dilenci geldim,
Hep senindi Varlığım,mülkünü geri verdim,
Kapının eşiğini her nefeste öptüm ben.
Nice sarraf dolaştım can cevheri bulmaya,
Gurur abidesi binalar olsa,
Onunda ömrü var, yıkılır bir gün.
Altınla kaplansa, ziynetle dolsa,
İhtiras yüzünden bıkılır bir gün.
Zengin olunsa da, Karun’dan kat kat,
"Keşke baytar olsaydım"
Benim kutlu, nazarımda, üç kuruşluk zibidi,
Şöhret denen illeti var, beni baytar sanıyor.
Şimdi domuz oldu san ki, ilk bakışta it idi,
Gönlümü ferhat ettin, Şirin deyip durmuştum,
Sevdadan külünk yapıp, aşk dağına vurmuştum,
Her saniye vuslata saatimi kurmuştum,
Zembereği tutulmuş, ne kadarda geç çaldı,
On üç yıl bitmesine üç aylık zaman kaldı.
Ben bir ana babadan
Âdem olup gelenim
Bir cenahtan nokta
Bir cenahtan evrenim
Ben
“Değerli gönül dostum
Mehmet Şeref hoşaf beye”
Zan ederler ki bizi, şiirle uğraşırız,
Ustaların işidir, hecelere can vermek.
Biz gönül kuyusundan, çıkanları taşırız,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!