Kanatların altı seyri hoş şehir
Düşürür yıldızı selim geceler
Sanatkârın gözü balım hoş nehir
Kurban (y)akışına elim heceler
Katmerlenir ilmek boynunda aşı
Yıldızları söyle söndüren gece
Doğan ay mı bana gün mü yabancı
Geçer zaman öyle yandıran ece
Beden tay mı dona gön mü yabancı
Sualim mevla’ya neden çok sevdim
İsterdim güzel baht düğün kurulsun
Bestesi dilimde şiirler övdüm
Akar gözyaşların artık durulsun
Umuda sevdaya gönül kurulsun.
Bekliyorum ilham perilerimi
Uğultusu çekiyor kaplıyor içimi
Uzaktan gelen dalga sesleri
Demek ki… Denizdir çağıran.
Yürüyorum yalınayak, çıplak
Şiir yazmaktır, özümde aşkım
Kör bakmayın şiirlere aşığım
İlham veriyorsa hecelerime
O benim ancak…
Tanrı aşkım.
Ellerin yumuşacık ellerin
Okşardı avuç avuç toprağı
İşlerdi
Yakışırdı güneş kavruğu yüzüne
Eflatun bakışlarından düşerdi bir hüzün
Konardı gözlerime
Sen ey vefakâr, cefakâr; kudretli insan
Göğün kralları gibi açıktı kanatların
Dostlarına güven, düşmanına korku salan sen
Bir hoş seda esintisi bırakmakmış meğer
Bende kalan (g)özlemlerimden gerçeğin
Gönlüme açılan müge çiçekleri solgun
Gala çiçeğim büyülenmiş sır ermiş
Titriyor sütunları yelkovanın
Zamanın saati dolmuş batmış tan
Mevsimler hazan dağını andırıyor
Irgalanmıyor pusu atmış dallar
HER BİRİSİ ÖYLECE ÇEKİP GİTTİLER
TEK, TEK
DÖNMEDİLER BİR DAHA HİÇ
SESLERİNİ RÜZGARA KATARAK
ARKALARINA BAKMAYARAK
Gök bakırdanmış
Kışa çalarmış düşler
Gümüştenmiş bulut
Toprağa hasret düşermiş damlalar
Vurulurmuş sevdasından
Bahar kokan umutlar.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!