Bir uyandım ki, kan ter içinde,
Kâbus görüyormuşum meğerse.
Gördüğüm en ürpertici,
En korkunç kâbus idi…
Eskiden derdik ki;
“Kırk yıllık Kâni,
Olur mu Yani.”
Olur hanımlar beyler
Hem de bal gibi olur.
Gecenin ortasında gülüyordu gençler,
Yaşlılar üzgün bakarken o yana.
Bir kör geliyordu elinde fener,
Çarpılarak o yana, bu yana.
Yol görmüş aklı eriklerden
Bazen düşünüyorum da…
Kuyuya benzetiyorum hayatı.
Dibini göremediğim
O kör kuyuya!
Bazen unutuyorum da…
Bazen, kömür karası gözlerinin
Karanlığında yolumu kaybettim.
Bazen, “zeytin gözlüm” dedim,
Yeşiline meylettim.
Bazen, engin denizlere dalar gibi,
Mavi gözlerine dalıp gittim.
“Gülü sevenler,
Dikenine katlanır” derler.
Bazen o dikenler,
Yüreklere de gömülürler.
Her akşam aynı hüzün yaşanır ruhumda.
Gözlerin batıyorken hayalin ufkunda.
Aysız geceler gibi kapkaradır gönlüm,
Gülüşün mehtap gibi içime doğmazsa
Sevdiğin bir insan eğer diyorsa sana,
Sen konuş konuşabildiğin kadarınca.
İstediğini söyle, sözünü kıskanma,
Nasıl olsa yapacağım ben bildiğimi.
Art niyet yok, ön yargı arama bu sözde.
Bir defa…
Tek bir defa,
Şöyle bir bakıp da,
Kazımak hafızaya.
Ve yaşamak…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!