" Mal " deyip geçme.
" Dünya malı dünyada kalır. " deme,
Bu " mal " hepimizin oluşumundaki temelmiş.
Sordum, sordum.
Kırk sene sonra,
İş yeri servisinde öğrendim.
Bizden sonra,
Mala,
Uzaylılar mı konacak?
Robotlar mı konacak?
Halimiz ne olacak?
Bir sefer yetmedi.
Bir zamanlar değerler vardı.
Köşesinden, kıyısından,
Doksan artı bilmem kaçından,
Oldum bunlara şahit olanlardan.
Bu durum bir tatlıdan bir lokma tatmak gibi,
Bir lokma verildi.
Matrix’i icat edenle hiç konuştunuz mu?
Ben konuştum.
Ya gerçek Matrix,
Ya da yalancı Matrix,
İnsan belleğine format teknolojisi,
Gelişti mi?
Kırk yaş seni çok dinledin.
2002'den beri hayatım durdu.
Şimdi fiziksel olarak kırk yaşındayım.
Ama ruhen yirmi bir yaşında çakıldım.
Verin o yıllarımı.
" İlkokul dördüncü sınıf " dedim.
" On yaşındaydım. " dedim.
" Olaylar benzer. " diyorum.
Belki başka bir film izliyorum.
Dönelim " Küçük Hanım " a,
Rudolfo geceleri,
İlkokul dördüncü sınıfta,
On yaşında,
Öğlenciyim.
Çift tedrisatta,
Tedrisat çift,
Ama televizyon tek kanalda.
2006’da mezun oldum.
Sorgulamaya başladım.
“ Neden olmuyor? “
Önce işe yönelik,
Sonra hayatın başka alanlarına yönelik,
On üç sene sonra,
“ Mutasyon “ bu kelimeyi,
İlk defa “ Ninja Kaplumbağalar “ da uymuştum.
“ Mutasyon nedir? “ diye gezinip aramıştım.
Aramıştım da şimdi anlıyorum.
Sağıma, soluma kendime bakmamışım.
Otuz sene önce şu toprakların insanları çok farklıydı.
Kah saksıda,
Kah serada,
Özenle yetiştirildim.
Vitamin, mineral yönünden eksik değilim.
Sonra dikildim bir tarlaya.
Görüntüde hemen seçilirim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!