KURULMUŞ MAĞAZA
Kurulmuş mağaza çarşının tam ortasında
Kırtasiye malzemeleri giyim giysi Lokonta
Kimisi can atarken ailesiyle tur atmaya
Kimisi mahkum olmuş evlerinde hapsolmaya
Öykü Üzeyir hoca
Doğa anne sevgisiyle kucakladığı küçük bir vadi içerisinde iki derecik ile süslenmiş mahallemizde yıl boyunca yeşili göremediğimiz anlar ekip biçtiğimiz tarlaların hasat zamanıydı. Derelerin birleştiği yerde kurulan değirmen yıl boyunca harman sonunu bekler boş boş durmanın acısını çıkarırcasına tahıl çuvallarını sıraya dizer bir ay boyunca bacasının dumanı eksik olmazdı. Yaz aylarının sonlarına doğru köydeki tarlalarımızda mısırdan başka herhangi bir ürün kalmamıştı buğdaylar erken ekilip Mayıs sonu Haziran başı biçilip harmanda dövüldükten sonra herkil dediğimiz ambara çoktan girmişti.
Gruplu madenci işçiliği ve rençberlik ile geçimini sağlayan köyümüzün erkekleri bir ay maden ocaklarında çalışıp bir ay köyünde dinleniyorlardı. Amca'mın oğlu olmadığından yengem üç kızı ile birlikte bir ay evinde yalnızdı
Tüm işler üç kızı ve Zekiye yengem üstlenirdi
Mahallemizin ortasından geçen derenin karşı yakasında yaşayanlar ile soyadı farklılığımiz olduğu gibi çoğu yerde karakter yapımızda birbirimize uyuşmuyordu. Amcam İlaz Eli lakaplı emekliliğine az kalmış madenci amcamın eniştesi idi amcamlar ile aralarında herhangi bir sorun olmadığı halde ara sıra hır gür ederler araya girenler tarafından olaylar büyümeden yatıştırılırdı.
MADENCİ HEYKELİ
O koskoca gövdeyi, cefakar yüreği
Eli, ayağı, kazmayı, küreği, feneri, bareti
Küçültmüşler küçültmüşler her yerini
dört ocakta yürüdük
Genel Maden İşçileri Genel başkanı Şemsi Denizer
Ardında soluk benizli beslenmesi yetersiz işçiler
Aş uğruna, hak uğruna yürümüştük dört Ocakta
Vur vur inlesin Çankaya dinlesin, bu gelen madencinin ayak sesleri...
MASKE TAK
İnanıyorsan barışa kardeşliğe güzelliğe
Maske tak yüzüne aracı olma virüse
MAYISTA DOĞMUŞUM
Hanidir ellerim iş güç içinde
Bedenimi taşıyalıdan beri ayaklarım
Kafam emek iş güç sesleri ile yüklü
Ek olmuş babamın ellerine ellerim
MECBURİYET TÖRENLERİ OLMASA
Kömür işçilerine
Bir göz kayması sonucunda
Tv nin alt yazısında
Gruzu patlamış
MUSTAFA EYRİBOYUN'A
Karaelmasın ücra bir köyünün
Damlı sayatlı evlerinde
Beş Altı kardeşli
MİLAT OLMUYOR
Alışmışız kara güne, kara gecelere
Kar etmiyor hiç bir felaket, musibet de
Deprem çığ, yangınlar, sel, kuraklık, gruzo
Emiyor sünger gibi yaşanan gerçekleri
başladı sıralamaya siyatiğim kalbim ayağım
bırakmadı geriye hastalıktan yana bir şey
bulaşığını sobasını yemeğini yalnızlığını
sıralayiverdi bir çırpıda çaresizlik haritasını
aklına düştü gençliğindeki mehareti çabukluğu
Evet insana keşke seneler önceki durum hiç değişmeseydi olmasaydı şu teknoloji meknoloji dedirtecek dizeler tebrikler efendim
Allah böyle acılar göstermesin birdaha. Dmuyarlı yüreğinize sağlık