Birgün öleceğim biliyorum, evimden uzakta
Son kez koklamadan ellerini
Ve ölümün en şanlı haliyle
Metin ol diyecekler, ağlama diyecekler
Bende öyle diyorum
Resmimi verecekler avuçlarına
Memed ağa gelir köyden
Selam, sabah bilmez kimine
Kahveden geçerken başka tabi
Sözde bir, selamda
Sahibine göre herşey
Muhattabına göre
Sustum yine
Gittiğin yolu izledim,
Düşünmek için gelmeni
Ve eziyet olsun diye,
Uyumadım tüm gece
Düşüncelerimi kırbaçladım
Bizimkisi bize bahşedilmiş lanet
Bir kaç şiir yazmak için sevdalanmalar
Hep ardımıza aldığımız ahlar
Kaç gönülün yarısını sakladık
Ve yine kaç yara sakladık bir gönülde
Hep utandım aynaya bakışımda
Olabilse bir kelime unutturabilecek herşeyi
Yazmak için gerekse bulunmaz mürekkep
Bulmak için herşeyi yapardım, inan ki
Öyle bir su olsa içindeki yangını söndürecek
Hangi bulutlaysa getirip üstüne yağdırırdım
Hangi gecenin sabahı gerekliyse seni mutlu edecek,
Mahşeri bir kızıllık sardı gün batımını
Giden gün müydü,
Yoksa kelimeler mi bilemedim
Lal oldum, ağma oldum
Duyamadım fısıltılarını sessizliğinin,
Göremedim tebessümünü yüzünün
Sen, aptal çocuk
Kırdın gülün dikenini
Tutabilirsin şimdi zahmetsizce
Ama nafile,
Alamayacaksın kokusunu
Sen, sersem herif
Gökyüzü uçurum da, gözlerin farklı mı
Çevirirsin başını, umursamadan
Düşen yağmur mu, yoksa yaşam mı
Damla değmedi de, çatlayan toprak mı
Alıp gidersin sözlerini, düşünmeden
Kitapla, şiirle bağlanmıştım
Son kalem de yıkıldı
Tatsız bir şehirsin artık
Terketmeli belki de
Son vapur gitmeden
Bir resmin yalancı tebessümü var havada
Nehrin akıntısına kapılacak sanki tüm renkler
Bitecek bir masal ve tüm ağırlığı ile kapanacak kapak
Kadın, umursamadan terk edecek şehri
Adam, yaşamadan devam edecek hayatına




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!