Yaşamak kadar
Ölmekte güzelmiş
Gün doğana değin ağlamak gibi
Gülmekte güzelmiş
Öfke kadar
İçin öyle bir yanmalı ki aşktan
Dışına bir nebze vurmamalı
Sevdiğini bir tek sen bilmeli
Onu üzmektense kendini üzmeli
Yüreğin onun için atsada
Her insan bilir bu duyguyu
Her yüreği dağlayan bir ateş gibidir
Vatana sevdiğine ve hakikate
Benim en büyük hasretim ölümedir
Doğmuş doğalı içimde bir boşluk
Duvarlar ölüm kokuyor.
İçimde yeni bir umut doğmuyor.
Kimseler halimi sormuyor.
Zaman dostluğu da bozuyor.
Azrail gelir yalnız yanıma.
Hastaneden yazıyorum sizlere
Sol gözümden süzülüyor bir damla yaş
Ve o beyaz duvarlarda canlanıyor
Yaşamın verdiği anılar
Mutluluk hüzün pişmanlık canlanıyor
Bir düş kuruyorum her gece
masmavi marmaray'ı düşünüyorum
galata'dan kanatlanıp uçuyorum
ve semasında geziyorum hayallerimde İstanbul'un
şarkılar dinliyorum Gülhane parkı'nda
Gülmeyi unutmamalı insan
Hayal etmeyi
Uçan kuşların huzuru getireceğini
Şarıl şarıl akan suyun sesini duymalı
Umut etmeden yaşanmıyor
Hayat tek başına yürüme sanatıdır
Yürürken yanına gelenlere aldanma sakın
Onlar da kendi yollarında yürürler
Amaçları seni yolda oyalamaktır
Kimse başlamaz birlikte bir yola
Ah yüreğim yine istedin sigara.
Gönül karar verdi firara.
Yar tutuldu yine bir inada.
Ah yüreğim kim gelecek imdada.
Düştün büyük bir girdapa.
Gözlerinden bir aşk doğdu, ansızın çalıverdi kapımı.
Sinemde bahar coşkusu yarattın, süsledin gülüşünle sevda dağımı.
Gözlerindeki bir bulut getirdi bana, mutluluk dolu yağışı.
Hiç fark etmemiştim, böyle deli gibi atarken nabzımı.
Gül bahçelerinde dolanarak mı aldın, bu sönmez ışığı.
Nereden geldin böyle, ansızın kalbim mi seni çağırdı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!