Kırık Aynalar
Bir sabah uyandım, sessizlikle dolu odada,
Rüzgâr bile çekilmiş, sadece gölgeler vardı.
Gözlerimde sorular, dilimde yarım kelimeler,
Ve kalbimde, senin gölgenden başka iz yoktu.
Kırık Kalbin Laneti
Sevmiştim seni, öylesine,
Bir ateş gibi yakıcı, bir güneş gibi parlak;
Ve sen…
Sen gittin, ellerini başkasına uzattın,
Kısa Bir Mezarlık Ziyaretiydi
Kısa bir mezarlık ziyareti gibiydi,
Yüreğime gelişin.
Sessiz, ağır, ürpertici…
Ve bir o kadar da derin.
Korkakça Kaçışın
Ben bedel ödemeye razıyken,
Yanmayı, yanılmayı, yaralanmayı göze almışken,
Kalbimi sana açıp, en kırılgan hâlimle önünde dururken,
Sen korkakça kaçıyorsun.
Bir Kürt Kızı Sevdim
Bir Kürt kızı sevdim, dağların gölgesinde,
Gözleri karanlık gecelerde birer yıldız,
Saçları rüzgârda dalga dalga yayılırken,
Kalbim onunla yeniden doğdu, yeniden yaz.
Mucizem Ol
Mucizem ol, yeniden yarat beni,
Kırık parçalarımı al, ışığa sar beni.
Yalnızlıkla yoğrulmuş yüreğimi
Sevgiyle doldur, aşka inandır beni.
Mucizem Olur musun, Huzurum Olur musun
Geceye düşen yıldız gibisin,
Gözlerimde parlayan umut gibisin,
Soruyorum kalbime her an, her zaman:
Mucizem olur musun, huzurum olur musun?
Neden Hep Biz Anne
Anne…
Sana soruyorum yılların öfkesinden,
Çocukluğumun kırık aynasından:
Neden hep biz, anne?
Ne Garip
Ne garip…
Bana aşkı öğreten kadın,
Aşkı bana değil, başkasına saklamış.
Kalbimin ilk uyanışı,
Nerede Olduğunun Ne Önemi Var Ki…
Nerede olduğunun ne önemi var ki,
Kendi sesin yankılanmıyorsa duvarlarda,
Kelimelerin kör, cümlelerin sağırsa,
Anlatamadığın her nefeste,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!