ey bilmem kaç asırlık
koca çınarlan
dalımız budağımız kurudu diye
ah vah etmeyiniz
düşünün bir kere
azmı gelinler damatlar gördünüz
yeşilin her tonunu
görürsünüz orada
sarı kırmızının pek çoğunu
sonbaharda
denizin mavisini
-Eşim Özgül'e-
sen evde yokken gülüm
gece bitmek bilmiyor
saatler aynı olmasına karşın
güneş doğmak istemiyor
ırmağın karşısında bir ev
yeşillikler arasından bakar
bahçesindeki ağaçlarıyla
sanki herkese hava atar
ırmağın karşısında bir ev
yağmur orman deniz
nazlı gelinler gibi
ışık çekiyor onları
yeşillik fışkırıyor Karadeniz
çam köknar meşe kayın
'yap işlet divrit' diyerek
milli değerleri yok ettiler
işsizliği yoksulluğu artırıp
zengini daha çok şişirdiler.
enflasyonu bahane ederek
hayallerim elbet bir gün
gerçekleşir kavuşuruz
ölene dek dostu düşmanı
aklın ışığında sabırla konuşuruz
gençlik erdemdir
dalında gonca gibiydim
bülbüllere öpücük veren
denizlerdeki mavi dalgaları
beyaza dönüştüren.
yıldızlarda asılı çiçek gibiydim
gelişmenin temeli
serbest ekonomi demişler
insanları böyle kandırıp
hep malı onlar götürmüşler.
karma ekonomiyi yıllarca
ellinci yılında evliliğimizin
mutluluğumuza mutluluk ekledim
solmayan gönül bahçemizin çiçeklerini
özenle derledim
aylar mevsimler yıllar içinde
Şiir, kişinin iç dünyasındaki coşkunun, aşkın sevdanın ve tüm güzelliklerin sözle dışa yansımasıdır.Okuyana az sözle çok vermektir.daha başka bir deyişle, sözün yoğunlaşmasıdır diye düşünüyorum.
Bence şiir kısa ve öz olmalı ve fazlaca imge kullanmamalı diye düşünüyorum. Ben buna özen gösteririm.Pek çok şairin, şiirlerinde fazla imgeye boğlduklarını görüyor ve bunları okumuyorum. Okusam da şairin ne söylediğini anlayamıyorum.