Seninle bir cümleydik...Virgülü sen koydun , Noktayı Ben
Ama sen o cümleyi hep eksik okudun!...
Bu senin hikayen değil!..
Vicdanlarını beni kötü insan kalıbına sokarak rahatlattılar .
Kahra gömülüyorum
Hüzünle boğuluyorum
Denizin dalgasında seni görüyorum
Kolay değil seni unutmak
Gülüşün geliyor gözüme
Korkaksın...
Adımlarını gölgenden bile saklıyorsun.
Bir bakışın var,
Ama gözlerin yere çivilenmiş.
Korkaksın...
Korkuyorum sevmeye .
Tek tek aynı acıyı hissetmeye.
Korkuyorum uçurum kenarında,
Bir dağ çiçeği gibi savrulmaya.
Acı nedir bilir misin? Ciğerini yakıp kavuran acıyı .
O acı korkularıma bir yorgan .
Bir kuşun kanadına saklı bir hal ,
Uçtukça içimde büyüyen bir masal .
Ne rüzgar unutturur , ne zaman alır,
Çünkü sevda özgürdür; kalpte doğar kalpte kalır.
Kalbim seninle titrer en derin yerden,
Hasret dediğin nedir ki?
Yokluğunun yanında
Özlem bir inci tanesi
Güzeldir güne uyanmak
Senin merhabanla
Mevsimler değişiyor
Gönderilmemiş binlerce mektup elimde
Güvercinim yorgun
Sesimi sana getirsin
Yolun ortasına geldim
Mektuplarım soldu göz yaşlarım da
Unutmak istiyorum olmuyor
Ey benim yaralarından nakışlar işli kalbim;
Kimsesizliğim, kendi kendine müebbet hapsolmuş kadersizim...
Dokunsan ağlarmış gibi hisli, dokunmasan kendi mürekkebine, kendine dertli...
Ağlayan cümlelerin mürekkebinden midir? acep
Okurken yüreklere dokunan O dokunaklı kelimeler, virgülü olmasaydı kalamazdı ayakta belki.
Belki de tırnak içindeki sözcükler, uçurum kenarına takılı kaldığı için iki yanından tutturulmuş.
Ne tuhaf değil mi?
Nefesini hissetmediğin
Gözlerinin içinde kaybolmadığın
Hiçbir şey paylaşmadığın
Bir insanın beyninin en ucra
Köşesine yerleşmesi...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!