Başı boş duygularımı savuruyorum.
Ona yakın, bana uzak diyarlara.
Zamansız zamanı eskitiyorum
Bir akşam vakti güneşin, göz kırpışında.....
Gelmez ise eğer, erguvan lar solacak,
Dert ile kederle piştim kavruldum,
Ölüyorum sandım gittiğin o gün.
Yüreğim boşlukta yele savruldum,
Alev alev yandım gittiğin o gün.
Ölüyorum sandım gittiğin o gün.
Ben, gönlümün sahilinde karşılaştım seninle.
Biraz yorgunluk,
Birazda kırgınlık vardı sözlerinde.
Kendi kendine konuşup duruyordun.
Kavga ediyordun sanki,
Yüreğine yük olan geçmişine.
Gönlüm bir yar seçti bizim oralı,
Saçları karalı gönlü yaralı.
Başım duman duman yari saralı,
Saçları karalı gönlü yaralı.
Ben senin elinden, nereye gidem,
Bir sevda uğruna, şaşırdın gönül.
Hercai halini, nasıl hoş edem,
Dermansız dertlere, düşürdün gönül.
Uyku haram oldu, bu gece bana,
Ömrümün son günü yanıma gelsen,
Gönül affeder mi sevdiğim seni.
Bunca acı için özür dilesen,
Gönül affeder mi sevdiğim seni.
Elinle kabrime indirsen beni.
Anlatamam halimi öyle bir kaç satırla
Gönül dostum değilsin sana güvenmem artık
İster yırt at resmimi ister her an hatırla
Aşkına erdim diye gülüp övünmem artık
Gönül dostum değilsin sana güvenmem artık
Ben senden öğrendim,
Sevdaya dair ne varsa.
Aşkı da ayrılığı da!
Susmayı öğrendim, gözlerine her baktığımda.
Ve nefessiz kalmayı, ellerime dokunduğunda.
Yıllar varki soframızdan yiyenler,
Aş kabına kusuyorlar gör gardaş.
Dalkavukluk urbasını giyenler,
Çakal olmuş pusuyorlar gör gardaş!
Mikrofon elinde öne çıkanlar,
Yaktın beni zalim küle döndürdün,
Ben yandım narına görmedin beni.
Attın gurbet ele, ele döndürdün,
Ben yandım narına görmedin beni.
Günümü kararttın gecemi yaktın,
o kadar harika şiirleriniz var ki birine yorum yazsan diğerinin boynu bükük kalır kaleminiz hiç susmasın bizleri bu güzel satırlardan mahrum bırakmasın