Tepeden tırnağa şiir oldu her yanım
Başımdan aşağı akan sudaki ılıklık
Rutubetli gecelerin buğusu
Her dem ağlamaklı oluyorum
Sessiz gecelerin hilali kaçarken ölü yıldızından
Teslimiyet en kanlı düşmandır bilincimizde
Ve günden güne azalan inanç
Yavaşlayan nabız
Ve boş bakan gözleriniz
Giderek soğutur damarlarında akan kanı.
Gece yarısı
Parıldayan çelik
Gecenin beyazını bir bıçak gibi kesiyor
Gece
Beyaz ve kızıl
En yaralı yüzyılımda rastladım sana
Kıpkırmızı ve ağlamaklı
Bir akşamüzeri,
Yorgundum
Ve titriyordu ellerim
Umutsuz değildim ama
Güneş selamını salıyor geceme
Dolunayın kederli yüzüyle
Denizin karanlık yüzünde
Altın bir köprüdür
Ufka uzanan ay ışığı
Gerçek dost
Dünyanın çamuruna bulansa da ellerin
Bütün içtenliğiyle tutabilendir
Sana gözleriyle değil
Yüreğiyle bakabilendir
Sere serpe yere uzanmış bedeninde
Yeni akmış kan sıcaklığıdır yüreğim
Ve beni bekleme artık deyişim yalan
Çünkü ben umut için düşerim ancak yola
Umudu unut demek bana yakışmaz
Gidişim gözyaşının kızıla boyanmışlığıdır
Kan yürümüş düşlerimizin beynine
Ayakları bağlanmış bileklerinden
Kuru bir ağacın dalına
Korkmuyorum yine de
Dilimde bu türkü varken
Toprağa dönük olsa da şu yüzüm
Kaptan çevirdi rotasını güneşe
Attı şair damarlarındaki zehri
Acılı bir vapur bağırdı limanda
Martılar uçtu sonsuzlukta
Çözmüşçesine sırrını hayatın
kendi gözyaşları mı eritirdi yoksa
bir kardan adamı
saçları olsun ister miydi
kendinden daha uzun yaşasın diye
çocuk kalmışların düşlerinde…




-
Saliha Çiftçi
Tüm YorumlarBu harika şiirleri yazdıran güzel ve cesur yüreğinize selam olsun, sevgili Melih.
Şiirlerinizle tanışmama vesile olan sevgili Eylem Barış ve Cansın Ünver'e teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgilerimle