Selamsız turna uçurdum
Şehrimden diyarına
Yolladım otağına
Sessizce bir buse kondurur
Uyurken yanağına
Söylenmemiş sözler
Şehri sabahın alazında
Gün ışırken
Çiğ tanelerinde
Yokluğunun soğukluğu vuruyor
Pencereme
Aşkı sorguluyorum
İşte kış gelecek
Dalların belki bende
Buz kesecek
Hayallerini
Yıldızlar süsleyecek
Göçebe kuşlar
Kayboldu anılar
Şimdi silik bütün rüyalar
Sonbahar mı kış mı
Mevsimde karışmış bu aralar
Saçlarımda bahardan kalma
Çocuksu leylak kokular
Bir sessizlik çobanı var
Gölgede dinleniyor
Vuslatın hayal
Yolcusundan
Geriye Kalan
Gözlerim arkada biliyorum
Hayat sekteye gelmez
Sahte mutluluklarla
Ömür geçmez
Bir bakmışsın
Zaman bitmiş
Nice anılar
Dallarda bütün çiçekler solmuş
Ruhum bir gamzenin gülüşünde tutsak
Sen gideli
Ben hiç saçlarımı rüzgara salmadım
Dokunursa hatırlatır da kalırdım
Kalbimi sensiz siyaha boyadım
Evlilikte koltuk gibidir
Zaman içinde eskir
Geçmişten getirdiklerin
Kirlenerek birikir
Zamanla sen kendini
Yenilersin de
Ne yağmuru bekledim
Kurak toprakları ıslatması için
Nede bitmek bilmeyen
Bir gecede sabahın doğuşunu
İçimde sevinçlerim öldüğünde
Her vazgeçişim
Geçmişten de tanıdık gelmedin bana
Böyle netameliye rastlamadım daha
Neyse ki
İnsan en çok sevdiğine kızar
Ben sana hiç kızmadım ki
İstanbul karlı soğuk bir hava
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!