Bir gece vakti gelsen
Uykulardan uyanıp
Apansız
Yağmurlara kanıp
Islanmış sırılsıklam
Titreyen dudaklarınla
Uzun zaman sonra
Yazdım bu mektupları sana
Bir yol ayrımında
Her biri kırgın
Pulsuz
Hepsi bir güne
Zaman eskidikçe
Daha az hatırlıyorum
Hiç bir şey çağrıştırmasa da
Rüzgar adını heceler
Kızıyorum kalbimin bıraktığını
Aklım alınca
Hayat dediğin
Bir kahve telvesi
Neyi anlamlandırabiliyorsan
Sana kalmış gerisi
Gün yorgun dünden kalma
Bir avuç dolusu kırık hatıra
Ağustos sıcaklığı
Cırcır böceklerinin
Neşesini artırırken
Gözlerimde hayalin
Gömleğin dut karası
Gözlerinde kalıp
Ruhumun araka bahçesinde
İki çocuk oyun oynuyor
Biri sen diğeri ben
Oyun bitti derken
Soruyorsun
Gözyaşıyla sen
Aşk sonucu düşünülmeden
Oynanan bir oyun
Birinin canı yanacak ki
Bozulsun oyun
Sihirli değnek değecek kalbine
Uykudan uyanacaksın
Güne başlarken
Martılar bir telaşsız
Denizden firar sokak aralarında
Atılan simide kanıp
Artık bir vapurun
Peşinden yol almıyormuş
Mühürlü sözlerim
Açılmamış bir mektup
Alfabeyi yeni yeni
Öğrenen çocuk
Eğri büğrü yazar ya ismini
Ya sil yada sen yaz
leylak güneşe aşık olmuş
Ve bunu güneşe
Çekincede de olsa
Zar zor söylemiş
Güneş bende
Seni seviyorum demiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!