Penceremin camına konan
Beyaz paçalı güvercin
Biliyorum; seherlerin ardından
Yavaşça uyanan günün
Şafağını söken güneş gibi,
Kumsalından görünen denizin mavisini selamlayan
Gündüzü gece
bilen bu şehirde,
bakışırken gözbebekleri
büyüyen sevgililer mi
görür birbirini...
Bir ağustos akşamı güneş batarken
Buğday başağını dikiyor serinliğe
Ritim tutturan çekirge!
Orkestradan
Kulağımda hala.
Yar'e koşarken
Karda izsiz yürüyen var.
Hayat!
Oynama
Riyasız saf gönülden
Zahirimizden görünen yarımız
Hazine zannettiğimiz aradığımız dünya!
Yakını göremedik uzağı sezmeyince
Neler çalmıştı bizlerden
Kimden aldık, kime nasıl sattık?
Görüntümüz papağandı ana
Şahikandan görünen
Derinliğinin yorumu.
Minik serçe çıkamaz
Kartalındır irtifa.
Aşkın girdabının dışı halkasız
Yalana koşarsın yürek konuşmaz
Uyuyan tohum çimlenir sanma
Denizin döngüsü aşka tutsak.
Aşığa aşkıdır yol gösteren
Kim bilir, alışılagelenin dışında,
Morları beyaz yapmak,
Nadir yaşanılan bir an,
İstisnasız bir frekans!
Her yaşanılan sayılmasın,
Öleydim; bende öleydim, öleydim de göreydim
Gerçek sevgiliyi vucutsuz bir benle seveydim.
Zaman zamansızlıktır, sevgiliyi seyretmeye
Bu aşkı anlatmak kelimesiz bir hikaye
Öyle sevdim ki tarifsiz, ilaçsız bir reçete
Uludağ'dan mana
Hem dünyevi
Hem uhrevi.
Dünya malı yağan kar
Seyreyle, bak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!