Gözlerine ilk baktığımda anladım
Senin ömrümün yarısı olacağını
Ömrümün yarısını diyorum
Çünkü ilk yarısı o an bitti
Yaşanmış tüm anılar silindi
Göz yaşlarımın izleri kayboldu
Dokunmak isterken hayata ellerimle
Ellerimin kırıldığını hissettim
Can vermek isterken saksıdaki çiçeğe
Su vermediğim zaman soluşunu izledim
Sevgimle beslerken o büyük aşkımı
İlk büyük kavgada bitmesini bekledim
Uzaktır bu şehre bu şehrin insanları
Kimse bilmez arkasında ne bıraktığını
Giderler bir daha geri dönmemek üzere
Ne aşk kalır geride ne sevgi ne sevda
Çünkü gidiş yokuş aşağıdır
Ve
Sevdiceğim;
Günler neden geçmez bilir misin
Gecelerin neden sonu gelmez
Ben öğrenemedim, öğretmediler
Yaktılar, yıktılar bir dal umudu
Geçmişi kuşuna dizdiler
Bugün ne kadar aptal olduğumu
Bir kez daha anladım
Saf duygularımla seni severken
Beni kandırdığına inanamadım
Sen hep oyalayıcı oldun
Ben hep oyalanan
Gençtim…
Ve aşkı tattım
Hayatın ne kadar güzel olduğunu
Seninle anladım
Çiçeklerin kokusunun güzelliğini
Baharı karşılamayı öğrendim senden
Hayatı bir merdiven gibi düşün
Sen çıktıkça basamakların arttığını
Ayaklarının yorulduğunu
Bacaklarının halsizleştiğini farkedeceksin
Hayatı dik bir yokuş inişi gibi düşün
En son ne zaman öpüştüm anımsamıyorum
Dudaklarım en son ne zaman ıslandı
Şehvet ne zaman düştü aklıma
Ne zaman erdim mutluluğun sonsuzluğuna
Yaz aşkı olabilir mi acaba
Mavinin ahenginde, gecenin sessizliğinde arıyorum
Sevda tarlasında filizlenen, erişilmesi zor tohumları
Nadasa bıraktığım kalbimde, tırpan seslerine hasretim
Hasat zamanı…
Köhne mekanlarda demlenmeyi tercih ediyorum bu ara
Duyuyor musun
İnsanların çığlıklarını kadere haykırışını
Hayatın dayanılmaz ızdırabını
Acıyla beklemekte insanlar
O boş karanlığı aydınlatacak
Bir tek mum yakılışını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!