Aşk, öyle bir nurdur ki,
düştüğü gönülde
kendisinden başka bir şey bırakmaz.
Aşk, sâdık gönüllere inen bir ilâhi armağandır.
Aşk, ilâhi aşka adım atabilmeleri için
gönül sahiplerine sunulan büyük bir fırsattır.
Çünkü Yüce Mevlâ,
kulunu mecâzi aşkla imtihan eder,
imtihandan geçenleri hakiki aşka,
Aşk mevsiminde hüzün için dökülmez yapraklar.
Sonu gelmez bir neşe, apaydın bir hava var.
İnce ruhlu her insanın gönlünde
aşka dair bir kıvılcım vardır.
Bir gün aşk gönlüne dokunur
ve o kıvılcım yangına dönüşürse,
bırak yansın yüreğin.
Eşeledim toprağı, onu kurtarmayı umdum…
Heyhat! Onu beklerken karşımda kendimi buldum.
Gökyüzünde asılı kalan Ay’da olmasa,
gözlerimin seninle buluştuğu ihtimalini,
başka nasıl hayal edebilirdim…
Sizinle yeniden karşılaşabilmek için
tüm dualarımı seferber ettim, bekliyorum…
Gönül yangınıma artık dur demiyorum.
Ateş oldum, kor oldum, bekliyorum seni.
Tüm umutlarımı seferber ediyorum,
dualarımı da…
Bekliyorum seni…
Ölüm kadar uzaksın bana,
ama bir “ol” emri kadar da yakın…
Bugün ağlıyorum arkandan
ama vuslat belki yarın…
Ben böyle bir son beklemiyordum.
Özgürlüğe uçan kuştum, vuruldum.
Kırıldı kanatlarım, savruldum.
Sensizlik diyarında kayboldum.
Şimdi gönlü yaralı, biçareyim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!