Belki son çırpınışlarıdır kanatlarımın
Belki gözlerimin son bakışları
Belki gözyaşlarımın son damlaları
Belki ismini son duyuşumdur
Belki son Sabah uyanışım
Belki sonbaharımdır...
Bir baksan yeşil. Bir baksan Sarı
Kızartmaz yüzünü arsız damarı
Sadece kırmızı renge yabancı
Karga gibi öyle gözler darı
Ülkemin dalkavukları.
Devleşir hatıralar bugün zihnimde
Bayrakta yel oldunuz vakti seherde
İhanete gebe dolunaysız geceler
Köşeleri tutmuş vampir dişli ceteler.
Sarmış her yanı Moskof'un, itleri
Bir annenin ninnisi gibi düşer toprağa sesimiz,
Bir babanın helal lokması gibi yoğrulur alın terimiz.
Bu toprak, yalnız taş ve toz değildir;
Kimi zaman gurbetten dönen bir evladın gözyaşı,
Yağmur yağmasa tatlanırmı tabiat
Toprak verirmi taze başakları
Ağaçlar yeşil,yeşil bakarmı gökyüzüne
Yağmur yağmasa temizlenirmi vicdanlar
Kuytu köşelerde açan çiçekler gün yüzüne çıkarmı?
Yağmur yağmasa.
Geçmişin izleri canlanıyor içimde,
Bir anı, bir bakış...
Düşüyor aklıma seninle geçen günler.
İçimde kıpırdanan o eski arzu
Sessizliğimi delip geçiyor
Susturamıyorum, bastıramıyorum.
Yıldızlara uçarken yoksun yanımda.
Saçların ağarmış belli ki yükün ağır.
Hamal kesilmişsin sağırlara.
Yalancı baharın çiçekleri,
Donu verir ayazda.
Yıllar oldu seni görmeyen de
Baştan aşağı süzmeyen de
İki çift kelam etmeyen de
Dinmedi başımda Sevda yeli.
Ağlaya, ağlaya sele karıştım
Ak kartalların uçtuğu Dağlar
Bir zamanlar meskenindi
Coşkun Çağlayan ırmaklar
Senin yokluğuna ağlar.
Sarı yaylalarda koşturan atlar
Kana doydu! yağmur yağmayacak
Toprağın suya ihtiyacı kalmadı.
Kar da yağmayacak zirvelere
Artık her şey ayaklar altında kaldı.
Çığlıkların cinsiyeti olmaz diyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!