Sevdalı bir adam gömüldü toprağa
Göçtü bu diyardan sevdasıyla
Bekliyorum gelmeni mezarıma
Bir karış toprak altında uykuda.
Elini sür-sen toprağıma hissederim geldiğini.
Yeşerir üzerimdeki sararmış otlar belki.
Sensiz akşamların rüyaları da hazan.
İlmek, ilmek işlenmiş her zerreme,
katre, katre kalbime yerleşen sevdan.
Bir kalp yangınından geriye kalan
küllenmiş bir hatıra gibisin artık.
Saçının rengine bakarak hayal kurardım.
Gözlerinde kaybolurdu bütün benliğim.
Seni görünce heveslenirdim yaşamak için,
Seni sevmenin doruğuydu bu.
Doruklara sevdalandım..
Seninle Aynı yoldan yürümek
Göç eyledin gönlümden
Kervan, kervan.
Bir ben, bir kalem
Sevdan ile kaldık baş başa.
Ne iş gördü elim, ayağım
Ne yaş gördü gözüm
Bu hayatta neyden korkup kaçtıysam,
sığındığım limanda yeşeriyor sanki!
Bu yeşerme tabiatı güzelleştirmiyor,
Bilakis nefessiz bırakıyor sanki.
Emrini aldığım kumandan
Gitme vakti geldimi ki bu limandan!
Belki son çırpınışlarıdır kanatlarımın
Belki gözlerimin son bakışları
Belki gözyaşlarımın son damlaları
Belki ismini son duyuşumdur
Belki son Sabah uyanışım
Belki sonbaharımdır...
Bir baksan yeşil. Bir baksan Sarı
Kızartmaz yüzünü arsız damarı
Sadece kırmızı renge yabancı
Karga gibi öyle gözler darı
Ülkemin dalkavukları.
Devleşir hatıralar bugün zihnimde
Bayrakta yel oldunuz vakti seherde
İhanete gebe dolunaysız geceler
Köşeleri tutmuş vampir dişli ceteler.
Sarmış her yanı Moskof'un, itleri
Yağmur yağmasa tatlanırmı tabiat
Toprak verirmi taze başakları
Ağaçlar yeşil,yeşil bakarmı gökyüzüne
Yağmur yağmasa temizlenirmi vicdanlar
Kuytu köşelerde açan çiçekler gün yüzüne çıkarmı?
Yağmur yağmasa.
Geçmişin izleri canlanıyor içimde,
Bir anı, bir bakış...
Düşüyor aklıma seninle geçen günler.
İçimde kıpırdanan o eski arzu
Sessizliğimi delip geçiyor
Susturamıyorum, bastıramıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!