Oduna yandığım közemi döndün
Közünde kalmamış külemi döndün.
Yağmur yağar sen yanardın
Üşüyen bağrıma ateş saçardın
Soğuk nedir bilmez yaşardım
Közünde kalmamış külemi döndün.
Olmayınca öküzümüz
Koşmuşuz sabana,
Dağda,kırda,bayırda
Bağda,bahçede
Yüklemişiz her yükü
Taşımış eşek gibi.
Her şeye hükmeden,
Her şeyi yaratıp,
Her şeyi bilensin.
Yarattığın dünya da
İnsanın acizliğine gülensin.
Yaratıp bıraktığın aciz
Ne gözyaşın kaldı,
Ne eşarbın,ne yazman.
Her şey yitirdi rengini
Açan gül de,çiçeklerde
Çayırda biten ot yeşilini
Tıpkı senin gibi rengini.
Küçükken büyümekti arzumuz
Daldaki elmayı koparmak için
Büyüyünce anlıyor insan
Dişi bile kalmadığını ısırmak için.
ATAM
Tarladaki buğdayım,
Değirmendeki unum,
Fırında pişen ekmeğim.
En sıcak günde
Ateş böcekleri gibiyim
Bir yanıp bir sönüyorum
Karanlıkta,
Çaresizce…….
Aynı yer den düştük
Aynı delikten çıktık
Aynı sahandan yedik
Aynı maşrafadan su içtik
Nereden geldi
Hiç anlamadım balıkları
Dipte,
Suda karnını doyurup
Nasıl yutar zokayı.
Hiç anlamadım
Bu kadar bollukta
İnsan olmanın hazzı
Bambaşka,
Ne ateşte pişen
Etin kokusu
Ne de kaynağından
İçilen bir yudum su
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!