Ben,uğruna kan dökülmeyen yurda yut mu derim
Ben,havlamayan ite it mi derim
Ben,ardından yüzlerce iti havlatmayan kurda kurt mu derim
Ben,itten korkan yiğide yiğit mi derim.
Haydi yiğidim yürü,
Ve sakın arkana bakma,
Hayat bir yoldur; uzun ve ipince,
Sona erer gün ufuktan gidince.
Ah gençlik öyle bir cevherdir ki,
Bilinir değeri uçup gidince!
Gençlik paha biçilmez bir hazine...
Yeri yürek olan mutluluk diye bir şey varmış;
Gönül bahçesinde açarmış en güzel rengiyle.
Yürek çok heyecanlanır pır pır diye uçarmış;
Coşarmış mutluluk gülleri bütün ahengiyle.
Görmedim mutluluk güllerini gönül bahçemde.
Uyandı çiçekler gecenin karanlığından,
Aldılar renklerini gökkuşağından.
Pembe,kırmızı,beyaz,mor; ateş kızılı nar...
Geldi uyanış mevsimi ilkbahar.
Sevgi açtı, kollarını maviye uzatan ağaçlar,
Kendini Kafdağı’nda erimez kar sanıyor
Şu fani dünyayı kendine yâr sanıyor
Tepeden bakıyor yere,yüreğinde kibir
Kibir ile sarhoş, Azrail’i kör sanıyor.
Hareket ve davranışlarında çalımlıdır,
Bir gece yarısı asfalt yoldan yürüyorum,
Birkaç sokak lambası yanıyor,sokaklar loş…
Sokak başında birkaç karartı görüyorum,
Birkaç sokak köpeği dışında yollar bomboş…
Bulutlar…taze yağmur kokusu alıyorum,
Kışın bütün damarlardan akarken kar,
Kim demiş kışın göğsünde olmaz bahar.
Bir kardelen beyaz örtünün altından
Kaldırmış başını tebessümle bakar.
Asıl kır çiçekleriyle gelir bahar,
Gözlerime Zühre yıldızı gibi
Aktı geçti gözlerin
Gözlerimi nevruz ateşi gibi
Yaktı geçti gözlerin…
Gözlerime Leyla gibi
Baktı geçti gözlerin…
Bol ihsan, bereket,bolluk,rahmet,manevi yağmur,
Akar,akar da akar yâr pınarından bu gece.
Doldursun kavrulan ruhumuzu manevi bir nur,
İçelim yudum yudum nur pınarından bu gece.
Gökyüzünde sabaha kadar bir hareket,
Kiminin elinde kartı,
Elinde kiminin parası.
Herkes otobüs bekliyor durakta,
Biniyor gelen sırası.
Tıklım tıklım dolmuştur,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!