Sıtkı sözü bir acip söz
“Ölmek var, dönmek yok.” gibi
Ecel alışılmış mesele
Alışılmayan ötesi
Sıtkı sözü öyle bir şey
Mühim değil ötesi…
İlk sevdiğim sen idin
Liseden sonra
Sevmemiştim hiç zinhar
Böyle fazlaca
Hayat ki yokluğun içinde dalga
savrulur durursun, yoksun
O gece yürürken yolda,
Havada yıldız harmanı,
Ben adımlarımı saydım,
Ufak ufak mırıldandım
O gece hep seni andım.
Yollarım yılların ümit bağında,
Duyduğum ıstırap bana sır küpü,
Hitabın merkezi kulak zarımda
Sevginin coşkusu kısır bir döngü.
Tutulmaz dalları sevgi ağının
Yaşayabilmek için bu serencam ikilimi
Teselli lazım bize içinde “bir gün” geçen
Hayat, gölgeye boğdu yaşanan her dilimi
Gelenlerden daha çok, her gün karşıya göçen.
En taze başlangıçlar, en bahar günler gibi
Neden göz kapağında ağırlaşıyor hayat?
Gideceksin de sanki geri dönmeyeceksin
Nicedir çabalarsın öteler çok mu rahat?
Neden böyle zamansız çekip gitmek istersin?
Neden göz kapağında ağırlaşıyor hayat?
Hangi umut bahtiyar ilk anki heves kadar
Hangi hüzün ölümden daha münzevi şimdi
Arkasında üç beş genç göçüp giden ihtiyar
Hangi yolculuğunda garip bir yetim gibi
Rahat bir yaşam için her çirkini gören el
Sonumu çok iyi bildiğim halde
Gecelere inat döner dururum
Ne sen, ne de lanet dünya umurum
Bütün ufkum zavallı bir hayalde
Ne kişilik kaldı, ne de gururum
Adam biliyor sevmeyi
Yok başka rengi
Ne dünyanın hengâmesi
Ne umurunda payesi
Seviyor, bu sermayesi
Cananın değmişse gölgesi
Beklemek en büyük zaafı, Rab kulunun
Bu yolun yolcusu yarını bekleyecek
Ve bir gün aniden görünecek yolunun
Peşine düşecek ufku boyayan böcek
Denizlere at sürüp koşturacak sevgimiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!