Mazlumların yanı yerim
Dik dururum, düz giderim
Hak bilmeyen kör güruha
Mermi gibi laf ederim
Zalimlere ahım vardır
Asalet vardı onun soyunda
Öksüz yetim kaldı bu oyunda
Han olmak bile varken payında
Büyüdü gitti bir dağ köyünde
Âşık oldu bir peri kızına
Zor zamanda ortaya çıkar
Beline pusatını takar
Özgürlük ateşini yakar
Şanlı ordumun delileri
Kür Şâd atanın çerileri
Yedi düvel de burada anne
Savaş mı çıktı? Her yer virane
Düşman değildir bunlar belli ki
Hepsi de yardım için pervane
İnsanlar neden bu kadar iyi?
Bırak dünyanın keşmekeşini
Umursama gelmişini, geçmişini
Tüm çirkinlikleri koy bir kenara
İyiyi, güzeli dinle ey ruhum.
Vur kendini kırlara, dağlara
Börteçine önlerinde
Kızılelma dillerinde
Türk budunu durmaz yürür
Ergenekon yollarında
Kopar mazlumların aile bağları
Asya’nın ortası Doğu Türkistan’da
Ağlıyor Altaylar ve Tanrı Dağları
Asya’nın ortası Doğu Türkistan’da
Bir zerre imanın versin güç
Nefsin oyununa kanma hiç
İki cihanda da ol Behiç
Dön gel gayrı Hakkın yoluna
Kendince vardı birçok neden
Niçin kulak vermiyorsun çağrıma
Kor oldu yüreğim, neredesin dost
Yine derman olup yanan bağrıma
Virane ruhumu şen edesin dost
Vuslatlar nice dertleri bitirir
Mazlumların hakkını bana verecek değil
Hakkı, hakikati savunacak dost ararım
Bir kaşık yala asla etmedim, etmem meyil
Ne bir koltuk, ne de oturacak post ararım
Dostluklar menfaat üzerine şekillenir




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!