Ve önümdeki yol bitti
Balkıyorum arkama yetişemiyorum
Dünün yarının trenleri gitti
Dudağımdaki badenin yaşam özü bitti
Ve artık tamam her şey nefsin abrası dengeli
Oldu işte erken veya geç
Bu gece
Gözünün önünde sensizliği öldürdüm
İçimde büyüttüğüm hasretinin varlık ekini söktüm
Sok kez
Yudumladım özleminin acı şarabını
Kırık, dökük hatıralarımın içinde
Yine düğümlendi sözlerim, dudağım
Ufukta gözlerim koynumda ellerim
Sevda hasretiyle soldu gönlüm, ömrüm
Soluk dört duvarın arasında düşüm
Şu hatıraların sızısıyla kaldım
Yine gece vurdu
Hayallerimin esintisine
Sensizligin dogumuna
Anilarin dunden yarina olume
Ektigim ruya Filzlerin acmalarina
Sevda mavisinin solmalarina
Yine gidiyorsun hiç bir şeyini bırakmadan
Anı ve hayalimi içimden alıyorsun
Hasret bülbüllerimi gülü ağlatıyorsun
Bahtıma hüzünleri keder batırıyorsun
İşte yine bir kenarda bekliyorum
Çaresiz ve amaçsız şekilde
Gelmeyeceğini bile bile bekliyorum
Dikenli hasret tanelerin batmasıyla
Sevdanın bütün ihtimalleriyle
Düşlerimin zamansız ilticalarıyla
Seni seviyorum demekten
Hatta ve hatta
Sevmekten bıktım yoruldum
Sana ne zaman seviyorum desem
Sensizliğin çığlıkları dudağımda
Hasretin durağındayım
Öyle yorgun bitkin çaresizim
Ki
Darmadağınım
Gözlerime liman kuruyor yaşlarım
Sözler kırık ve keskin kanatıyor
Yüreğimi
Bu gün sensiz tam bir ay geçti
Yüreğime bağladı katran kokulu
Yalnızlık cehennem yangını
Hem içimde hem dışımda
Özlemin cehennem yangını yandı
Her gece rüyamda senin peşinde
Yumruk misali oturur
Bir şey yüreğimin ortasına
Tarifsiz bir acı gelir bedenime
İstemsiz gözyaşlarım dolar kirpiğime
Ellerim ayaklarım titrer
Sözler düğümlenir dudağımda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!