bazen yürek toprak gibi daat olmalı
bazen su gibi damed gibi akmalı
bazen ağaç gibi kudreti dasa ile sallanmalı
sözler darabatı anife gibi vurmalı
Aynalarda
Sana olan özlemleri saklıyorum
Biriktirdim bir kenarında hayallerimi bıraktım
Sensizliğin Hasret yanışlarını söndürdüm
Yüreğime çarpan sensizliğin gelgitlerini savurdum aynalarda
Başımda sensizlik dumanları
Hasret sislerine bürünmüş dağlar
Gam kederler dolanmış yalnızlığa
Gurbetin kahrından sararmış çiğdemler
Gözyaşlarıma hüzün kurt kulağı dolandı
Bakıyorum sağıma soluma sığınacak yer yok
Gözlerimi kapatıyorum gülümsemen geliyor
Özlemle titriyor dilim konuşamıyorum
O sıcaklığın yüreğimi yakıyor annem
Tan vaktinde bir yolculuk
İzmir’den antalyadan doğacak
Gül yüzden mahsun’luk kalkacak
Göğüslerde yerleşen hilal dalgalanacak
Yıldızlar kıskanıp yeryüzüne dökülecek
Aylardır Gözlerim Yollarda Fulyalarım Soldu
Dertlerim Üst Üste Gelse de Gizli Tuttum Hep Güldüm
Ağlamak İçin Sarı Karanfiller Kokladım
Seni Bırakmak İçin Sigarayı Üç Pakete Çıkardım
Mızrap Gibi Vuran Delen Gözlerinden Artık Çok Uzağım
her gün doğumunda
korkarak gözlerimi açarım
her defasında umut kırıklıgı
her defasında ömrümden bir alıp gidersin
Sabahın ilk ışıklarında vurur pencereme
Rüzgâr uğultuyla yalnızlığım
Yüreğimin orta yerine bir sancı oturur
Hüzünle sararır umutlarım
Bir Avuç Akşam Üstü
Bir Avuç Akşam Üstü
Eser Güz Gülleri Yarınların Yapraklarında
Gökyüzü Mavisi Karışır Dalgaların Umutlara Vuruşlarına
Şu Gök Kubbeden Yükselir Yüreklerdeki Kardeşlik Perçinleşinlerine
Gözyaşlarının Haykırışıyla Soldu Kardeşliliğin Hasretiyle Açan Çiçekler
Geldi Kurban Bayramı
Günahların kanlarla oluk oluk aktığı
Yüreklere pişmanlıkların yok olduğu huzur bulduğu
Ellerin gök sema kalktığı alınların secdeye vardığı
Hürmetin misafir perverliğin yer göğe sığmadığı
Meleklerin yeryüzüne koç üzerinde indiği
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!