Şaşırmıyorum tüm bu olup bitene
Beton uygarlığında insan ömrü
Harcı eksik demiri yok
Yıkılmaya yüz tutmuş çatısı örtülmeden
Düzen tutmaz ne aşkı ne acısı Liya
Ellerimiz unutalı nasırı
Bir ülke ki milleti Türk;
İnsanı Türkçe konuşur.
Azerbaycan, Kırım, Kerkük…
Soydanı Türkçe konuşur.
Yaylaları,ovaları…
Devamını Oku
İnsanı Türkçe konuşur.
Azerbaycan, Kırım, Kerkük…
Soydanı Türkçe konuşur.
Yaylaları,ovaları…
Liya Mesafesi, şairin Liya adını verdiği belirli bir özneye yazılmış şiir.Şiirin muhtevasında üç temel unsur var.Şairin kendisi, Liya adını verdiği kişi ve bu kişi ile arasındaki münasebetleri anlatırken esinlendiği çevre ve doğal olaylar.
Liya’nın yaptıkları yüzünden sükut-u hayale uğrayan şair, bunun kendisinde yarattığı çöküntüyü bir depreme benzetmiş.Ve deprem sonrası mağdur gibi görüyor kendisini.
Şiirin şu kısmı şairin aslında böyle bir sükut-u hayali beklediğini söylüyor bize;
''Çelimsiz bir sonbahar binerken dallarıma
İçimde dağılmaktan korkmayan odalar
Devrik, hükümlü, belki illegal isyanım
Adını ne koysam yetmiyor Liya''
Sonuçta bu onun için bir yıkıntıdır.Hazırlıklı olmasından dolayı ölmemiştir ama yıkılmış, dökülmüş, yersiz, yurtsuz(haymatlos)kalmıştır.Buna karşı isyan duyguları içinde şair.
‘’Hangi kente sığar haymatlos yüreğim’’
Yani benim asıl yurdum burasıydı burayı nasıl terkederim.Ben seni seviyordum nasıl vaz geçeyim hissine tekabül eden kesif bir sükutu hayal psikolojisi.
Satır satır açmak şifre vermek gibi bir şeyi hem yanılmamış olmak için sevmem; hem de şiirin üstüne çok fazla varmayı doğru bulmam.Onun için son bent ile ilgili bir ilave yapmakla yetineceğim.Bu bentte benzer bir temayı işleyen İsmet Özel’in Erbain şiirine atıf olduğunu düşünüyorum.
Şairin yaşadığı sükut-u hayali çevre ile anlamlandırması bakımından çok başarılı bir şiir.Kullandığı lisan ve kendi depremini doğal deprem ile özdeşleştirir gibi üslup umuma şumul bir aşk acısına işaret ediyor.Yani bir ben değilim bu ihanet bu aşk acısı insanı böyle eder, gibi bir duygu bırakıyor okur üzerinde.
Kurgular ve akışı son derece yerinde, ince ayar düşünülmüş, emek verilmiş, samimi üst lisana sahip, güzel bir şiir.Şarin muhayyilesi hayranlık uyandırıcı.Yer yer çarpıcı ve lirik söyleyiş tarzı, şiir hep negatif imge ve kurgular üzerine bina edilmesine rağmen ,başarılı bir şiir ortaya çıkarmış.
Şiirin içine birazcık daldık.İsabetsiz görüşümüz var ise ve sürç-i lisan ettikse şair Filiz Hanım tarafından affola.
Selamlar sevgiler
Liya Mesafesi
Şiirin isminin manasını açıklayan olursa sevinirim.
Ne taraftan baksam mantıklı bir anlam (mana) veremiyorum.
Anlamsız şiir ruhsuz beden gibidir,yanı cesettir.Acilen sessizliğe gömülmelidir vesselam.
sabır öznesi ile dertleşmek.
mesafe nedir acaba sabrın nazarında
baktığın kadraj gözbebeğindeyken yakın
çektiğinde ise onunla benim aramda :)
ortalama üzerine çıkmak üzere, emin bir ilerleme var Filiz hanımın objektifinde
zaten sahipsiz kalmalı şiirler de şairler de
nicelerine
Liya Mesafesi şiiriniz öyle güzel karşılaştırmalar yapıyor ki,o karşılaştırmaları kafamda canlandırdım ve haklısınız,çok anlamlı bir şiir olmuş.Harcı eksik demiri yok. Bu şiire bu mana yeter. Ellerinize ve yüreğinize sağlık.Sağlıcakla kalınız.
Liya, ah Liya yine birilerini rahatsız ettin, yine birilerinin gözüne çöp kaçtı. Aslında biliyorum tüm suçlar senin. Biliyorum Tüm günahların nedeni sensin. Ahh Liya, neden bu kadar acımazsızsın. Biliyorum ki hiroşima'ya da bombayı sen attın. Çok zalimsin çok.... Aslında iki lafı bir araya getiremeyenlerin bile dilini bülbül'e çevirirsin. Hoş Şiiri anlamayanlar şimdi bu sözüde anlamayacaklar. Ne yani ben hayvanmıyım diyecekler. Halbu ki bülbül şairin şiirleri için en önemli ilham kaynaklarından birisidir. Gülün aşığıdır. Aşkın ilhamıdır aynı zamanda. Neyse... konuşulacak ne çok söz var ammaaa burası bu kadar uzun konuşmaya gelmiyor. Sistem denen o menem teknoloji hemer formatlıyor kendisini yetişemiyorum hızına. Kısa kısa yazmak gekirmiş onu da öğrendim.
Ah.. Liya , Seni sabrın engüzeli olarak bildik yıllar yılı . Ama sen ne tuhaf şeysin öyleki hep tanrı'nın yanında durumşusun da haberimiz yokmuş. Liya ; Tünrıyla birlikte demekmiş güzel bir dostum bunu öğretti bana. Ve şimdi seni daha iyi anlıyorum.
Bu yüzden Depremin acısını, sevginin sadakatsiuzliğini, kimilerinin insafsızlığını hep yüreğinde hissediyorsun. Bu yüzden ızdırapları kalbinden atamıyorsun.
Ah liya ; aslında söyleyecek pek söz bırakmamışsın bize.
Söyleyeceklerin asıl temasını aslında;
Sislerin içinde çakal sesleri
Gözlerimde bir avuç Liya
Şarkı söylüyorlar kol kola
Ahh Liya bu masalda hain kim
Meyleden vurmaya ve vuruşmaya
Ben rakkase az sonra ölmeye meyleden
Az sonra ölmeye
Az sonra çok şükür bitti demeye Liya
Erbain zamanlara terk ederken kapımı
Zalim ve sen aynı biçimde gülüyorsunuz yüzüme
Dilleriniz şeker şerbet
Söndür gözlerinin kandilini, üşüyorum
Tende yara, sende yalan Liya
diyerek söylemişsin zaten. Fazla söze ne hacet. İmgeler yerli yerinde, Özgün ifadeler, Duru Türkçe ve duygular doğrudan yansıyor ve etkiliyor. Şair mi ? işte filiz.Şiirmi anlayana.?
Tebrikler ve kutluyorum . (Unutulan adam)
Aslında ben ; MERMERLERE TOHUM EKME taraflısı değilim...Ama görüyorum ki bazen ekmeden de olmuyor ...
Belki mermerlerin çatlağında birikmiş biraz temiz toprağa rastlar da filizlenir diye...
Ben yazmasam bu yer külliyen başkalarına kalacak , onların da kim oldukları belli...
Osman Nurani ve Kanra adlı sağ görüşlü (SAĞDUYULU) insanlardan başkası hep onlardan...Verdikleri puanlar da öyle...Maşallah sağ görüşlü olanların hiçbirinin sesi çıkmıyor...
Hem Arapça yazıları hoş karşılamayan zevat neden böyle bilinmedik şeylerden medet umuyorlar belli değil...Üstelik övüyorlar...
Kendini allâme gösteren nice kişi aslında Türkçe'den , Türk şiirinden ve normal yazıdan çok uzaktalar...Yazdıkları yazılar BOZUK...İnsanlara güyâ şiir dersi vereceklerine DÜZGÜN YAZI YAZMAYI öğrenseler de sonra ders vermeye kalksalar daha iyi olmaz mı...A çemişler...
Manasız yazı yazanlar , anlamsız şiirin daha üstün olduğuna inananlar en hafif tabiriyle saçmalamaktadırlar...BİR şiirden hiçbir şey anlamadınsa GÜZEL olduğuna nasıl karar verdin...?
Böyle şiir veya düzyazı şiir yazanlara ABSÜRT yazıyor derlerdi...Böylelerine DAM ÜSTÜNDE SAKSAĞAN VUR BELİNE KAZMAYI derlerdi veya böyle yazılara İT ORANLAMASI tabiri kullanırlardı...Yani yazan hatalı yazmış denirdi...Bizzat it değil , yazısı anlamsız...
Anlamadan yazı silmek kişinin noksanına delildir...
Mâdem Türkçe yazıyorsunuz , burası da bir edebi mekân sayılıyor BÂRİ YAZILARINIZ KURALLARA GÖRE OLSUN...
Övündüğünüz branşta sayısız İMLÂ HATASI sizin solda sıfır olduğunuzun delili...İşte bu tip yazıların silinmesi gerekir...
Aslında vasat bir şiir...
Bu Yurtta yaşayıp başka sevimsiz bir yurdun hayalini kurarak Yurda balta asanlar , her önüne gelen vasıtayı vs'yi yakanlar , hasılı isyan ve ihtişaşı benimseyenler , haymatloslar , rahmini parçalamak isteyenler tarafından ÇOK İYİ ŞİİR denilebilecek , aslında bir düzyazı /şiir...
Şiiri anlamayamadım çünkü Liya kelime manasına ne Türkçe sözlükte nede Wikipedya'da raslamadım.
Sahi Liya ne demek.
Kişi mi, şehir mi, köy mü, Soyut mu, Somut mu?
Şiirin sonuna kelime karşılığını yazsanız daha iyi olurdu..
Yada,
'Evet TDK ve osmanlıca sözlüklerde bulamasamda google den öğrendiğime göre Liya arapça kökenli bir isimmiş.Manası da sabrın en güzeli demekmiş. Merak edenlere bir faydam dokunsun istedim.Hayırlı sabahlar efendim.' Kanra545 yorumu doğru mu?
Tebrik ederim yüreğinize sağlık
saygılar
Filiz hanım, Güne gelen bu manadar şiirinizden dolayı sizi kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 53 tane yorum bulunmakta