Aqsâ'da Tufan kopmuşsa,
Mekteb-i Mülkiye Dersleri'nde
bir Qudüs Selam'ı arar Güvercinler,
Süleyman'ın Kuşlar'ı uçuşur Gökyüzü'nde....
Ekranlar'dan Canlı Yayınlar'da
İlâhi, Huzuru'ndayım..
Üzerimiz'e
İmsaqlarımız'ı İftâr'la Hitâme erdiren,
Şehr-u Ramazân ardından Fıtrat Bayramı'na bizi Da'wet eden bir Çağrı'nın Gölge'si düştü ..
Leyl'i olanlara Fecr Tulu' eder,
Nehâr Tecelli eder,
Dâwâ’sı olan’ın Da’wet’i vardır,
Leylâ’sı olan Mecnûn değilseniz, söyleyin kimdir Meftûn?
Fettan Hayât,
Kaçırma Gecem’i, Gündüzüm’ü benim,
….
Liwâ-i Hamd Sancağı dalgalanıyor
Başım’ı kaldırıp bakamıyorum.
“Salli sellim”de Teslimiyetimiz ya reddolunursa ?
“Gel” diyen bir Parmak umuyorum Tama’ ile
Hawf ile bakamıyorum
Herkes'in bir Hikâye'si vardır Kaldırımlar'da, Kaldırımlar'la...
Metropoller'in Kalabalığı'nda kaybolmak isteyenler..
Kimsesizliğin Doruğu'nda, Kimseler bulamayanların,
Rahmet Kanatları'ndan İtilmişlik Sendrom'u ile Maluller'in
üzerlerine örtmek istedikleri Kaldırımlar/Karanlıklar...
Karanlığın Müddessirler'i...
'Bilmem kaça kaç kala, kaçı kaç gece?'
Böyle Merak etmiştin 'Tabutu'nun hangi Ağaç'ta' olduğunu...
Nerdeyse Seni doğduğun Gün'e saklamış Mewla,
Katına almak için...
Mekkî kimdir?
Inqıta'ı-Tertil Sonra'sı Külleri'nden yeniden Doğan,
Yürüyüş'e (İsrâ/Marş) Dewâm eden.
Fî Târihi'nde en az Tertîl I Dewâmlı'sı,
Tertîl I, Tertİl II-XIII, ya da
Nuqabâ Misâqları'ndaki Aqitleri'ni tecdiden ,
“Çatır Çatır.. “ Hayır, Dış Âlem’de değil… Kırsal Kendi Suqûneti’nde, Metropoller’de Şehr’in Kendine Has Hayat Senfoni’si… Okul Bahçeleri’nde Çocuk Sesler’i, Ağaçlar’da Kuş Cıvıltılar’ı.. Bu “Çatır çatır” Sesler Dışar’da değil, içimde, ta Derinliklerim’de… Kırılmış nice Fay Hatlarım… Nice Artcı Depremler’in Sesler’i.. Ben duyuyorum sâdece… Bir Hece Taşı Önü’nde “Dua’ya kalmış Avuçlar” Topluyor Mezar Sesleri’ni, Kulaklarım’la değil, Ellerim’le duyuyorum. Omurgam Ayak’ta belki, çatırdayan Rûhum… Kanım’dan, Canım’dan, Hısmım’dan Hasmım’a Ayak’ta durabileceğim bir Rûh Desdeği… Hece Taşları Önünde iç döküyor İnsanlar, kimi Taze Cenazesi’ni vermiş Toprağa, kimi Hece Taşları’nda açılan bir Meta Dünya’ya dalıyor.. İçimde yıkılan Gökkubbem, Çatır çatır…. “İşâret istiyordun” diyor içimdeki Ses, Bir Remz” Dualarım’a bir İşâret… Qurrete Ayn bir Sabah Göz kırpıyor, çatırdayan Yerlerim’e dokunuyor bir El.. Ağlıyorum… Wizrim’e bir Kuş dokunuyor Kanatları’yla, bir Kuş konuşuyor içimde… Çadırdayan Sesler dağılıyor, bir İnşirâh yayılıyor Varlığım’a içirilen.. Mihrab’dan çıkabilirim artık, Âl-i İbrâhim’e Salat edecek Rabb, Bereketler saçacak Toprağa.. Hece Taşları’nda donuyor Remz, Rumuzlar’da sırlanıyor İlâmlar..”
“Çatır Çatır.. “
Hayır, Dış Âlem’de değil…
"Âyet Âyet ,Sûre, Sûre,
Yürüdüler Mekke'den Medine'ye"...
Milenyum'da Yalnız Yürüyüşüm,
Bir kaç Sergüzeşt Müslüman'la beraber,
-39 Dize,
işte öylecesine,
47sinde giden Şair'e..
Çiğli'de Yedek'teyim.
Arnavut Teyze'nin Bahçesi'nde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!