Yanan yüreğimi koydum güneşe
Çöl rüzgarı serin etsin gönlümü
El vurmayın yoksa benzer bir leşe
Hançeri vuranlar yakmaz gönlümü
Kimi bilir her gün vurur özüme
Elimi tutarken baktı gözüme
Bir omuz vererek kaldırır sandım
Elinin tersiyle vurdu özüme
Yüreğim yanarken gönülden yandım
Yan yana oturup lafı ederken
Özümün içinde özlemim sana
Yüreğin içinde yangını sorsan
Fırtına boranı zararsız bana
Sen gittin gideli yangını sorsan
Dumanı çıkmayan ateşim başta
Yangın yeri burası
Koy yüreğini ortaya
Seviyorum deme sakın ha!
Az çok anlarım, seven insanı
Olmuyor be kardeşim sadece sözle
Hiç dikkat ettin mi bakarken ona?
Yanındaki sevgiliyi görmeyen
Uzaktaki güzellere el sallar
Derdin ile dertleneni bilmeyen
Selam veren dostlarına hep hırlar
Dost ararken gerçek dostu itiyor
Yanıyorum diye dert etme sakın
Hakk için yanmayan kül gibi olur
Yanmayı bilenler hep Hakk-a yakın
Nur’u yüzden belli Hakk kulu olur
Sevgiyi koyduğun o yeri görsen
Yanlış ata binip şaha kalkanlar
Attan düşüp başın yere değerse
Baş ucunda sana gülüp bakanlar
Seni derde sokup üzermiş meğer
*
Akıl fikir sakın elden olmasın
Yan yana, yana yana oturduk
Suratlar azgın baktı, gönüller ayrı buruk
Yürekler ayrı öttü, göz ayrı döktü
İki laf etmeye fırsat bulmadık
Bülbül ayrı öttü, gül ayrı döktü
*
Yapma diye diller döktüm sevdiğim
Ne oldu da duymaz oldun sözlerim
Hayvan bile anlar beni sevdiğim
Ne oldu da duymaz oldun sözlerim
Yüreğine oklar girdi dediler
Eli yüzü tertemiz, sandığım şu insanlar
Yaklaştıkça gördüm ki, her pisliğe bulaşmış,
Şu dünyada yaşarken, kırdığı yumurtalar
Herkes bilmez sansa da, bak semaya ulaşmış
Gençlik elden giderken, olgun yaşa erişmiş




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!