Sen gördün mü hiç çift kollu kadını
Gördüğümün hepsi tek kolla yaşar
Çocuklar sağ kolda görsen kadını
Solda dünya derdi tek kolla yaşar
Hayatın derdini taşırken sırtta
Sağa sola baktım ki, her yerimiz kokarken
Bu pisliğin içinde, kalmadı hiç huzurum
Nasılda yaşıyoruz, insanlıktan çıkarken
Kirlenmiş bir ortamda, kalmadı hiç huzurum
Her gelen konuşurken, temizlikten dem vurur
Vurgun yemiş balık gibi giderken
Oltaya takıldım ömürden verdim
Karanlık gecede ay'ı görürken
Cemali görünce kendime geldim
Gün doğarken bulut gülü sakladı
Vurmuş sazın teline, duramıyor yerinde
İpini koparanlar hepsi cebin derdinde
Kelli felli herifler, koltukları yerinde
Tuz bile kokar olmuş, bu tiplerin gönlünde.
**
Şöyle baktım aleme, elif gibi dururken
Felek vurdu kırdı sazın telini
Ne dil döner nede mızrap çarpıyor
Döktürürler saçın her bir telini
Uslanmayan kırat vurup kaçıyor
Kararan gecede gördüm özünü
Kar tanesi şeklini, göreni hayran eder
Güzelliği görmenin, tek bedeli sevmektir
Kalp gözü açık olan, her günü bayram eder
Sev kardeşim insanı, kötü olan nefrettir
Kaldırmışsın elini, dolu gibi vurmanın
Yağız Atlar
Yağız atlar alın götürün beni
Gonca güllerin içine
Mis gibi kokular yayılırken
Derinden gelip, insanı etkileyen
Dudaklarımda mırıldanacağım
Yağmurun her damlası, birikirse sel olur
Açılsa eller göğe, gönülde güneş doğar
Geçmişteki olaylar, geleceğe ders olur
Biriken güzellikler, insana huzur verir
Her mevsim ayrı güzel, açtım gönül kapımı
Yağmur yağmıştı
Her yer ıslak, birazda çamurdu
Seher vaktiyle birlikte vurunca güneş
Mis gibi bir bir toprak kokusu yayıldı ortalığa
Sanma ki bu ham topraktı
İşlenmiş, içinde saklıyordu cevherini
Ağustos ayında yürek buz tutmuş
Od düşmüş sineye yakar yüreği
Sevda denizinde yanmış tutulmuş
Gel desem de gelmez yakar yüreği
Selamsız sabahsız bırakıp kaçtı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!