Karanlıkta Geçen Gemiler Şiiri - Yorumlar

...anlamak veya anlaşılamamak...yahut fazlaca algılayıp...algılayamamak...her durumda şiir adına ne çok söz var söylenecek...oysa vazgeçtiğimiz ne çok yüz...ne çok şehir...ne çok ömür...susarken anlaşılamamaktır...konuşurken...anlatamamak...bir gün siz de görürsünüz geçen karanlık gemileri...ardına bıraktığı ne çok yol...ne çok göz...ne çok su...sevgilerimle...LaraAçanba

aman Allahım!

sen erdin Osman!

beşiktaş 5 - israel telaviv 1

dediğin gibi oldu..beşi bir yerde oldu..
sen bugün erdin en sonunda Tuğlu..
ve ben senin müridin oldum ister istemez bu gece..
canım yaa..

sen ölünce mezarını muhakkak türbeye dönüştürür bu insanlık..

tuğlu baba türbesi ,,

yok muhtemelen tuğla baba yaparlar zaman içinde alma'nın elmaya dönüştüğü gibi..

düşünebiliyomusun her remezanda kandilde kadınlar dilekçiler ellerinde kırmızı kırmızı tuğlalarla gelip sana adaklar adıyollar..
evlenmek isteyenler,ev isteyenler,aş isteyenler,iş isteyenler..

ben de ayak ucuna kıvrılmışım ..

kasap baba türbesi..

bana da kuru etler asıyollar gelip gelip..

fakir fukara tuğlasını gelip alıyor senden ihtiyacen..
benden kuru etini..

maç bitince aman allahım dedim..

ne beşi bi yerde bi geceydi..

Saygı ile..
Türk şiirine ve edebiyatına emek veren, büyüğümüz Baki SÜHA EDİBOĞLU'NU rahmet ve saygıyla anıyorum.
Elbet edebiyatçı dostlarımız, kültürel katkısını da bizlerle paylaşacaklardır diye düşünüyorum.
Omurgamda tepinen fıtıkla hesaplaşmak üzere, hastane havası almak zorundayın. Dönünceye dek herkes neşesini tutsun. Saygılarımla.
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*

sayın hiç kimse

bakınız şair 14 lü hece kalıbıyla başlıyor şiire, sonra atış serbest..

'Bir deniz gecesinde, unuttuğun şarkıyı''



Zeliha'yı da gözüm ısırıyor bir yerden amma nerden?

bir şaire nazire olarak yazılmış olabilir mi aceba Osman Bey?

(1915-1972)
Şâir. Antalya’da doğdu. İlkokul ve ortaokulu aynı şehirde, liseyi Haydarpaşa’da okudu, İstanbul Hayriye Lisesİ’nde ta­mamladı (1936). Bir süre Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne devam ettikten sonra gazeteciliğe başladı. Tan, Akşam ve Cumhuriyet gazetelerinde sekreter ve yazar (1934-1940), An­kara ve İstanbul radyolarında spiker ve İzmir Radyosu’nda müdür olarak çalıştı. İstanbuf’da öldü. Zincirlikuyu Mezariı-ğı’na gömüldü.
Aşk ve tabiat temaları işleyen lirik şiirleri, hikâyeleri var­dır. 8u eserler Servet-i Fünun, Uyanış, Ülkü, Aile, Varlık der­gilerinde, Cumhuriyet gazetesinde yayımlandı. Antoloji ve biyografi kitabı da hazırlamış, bâzı şâirlerle ilgili hâtıralarını neşretmiştir.

Şiirkitapları:

1. Cenup (1942), 2. Gece Yağmuru (1947), 3. İşaret (1953), 4. Karanlıkta Geçen Gemiler (1958).

Diğer eserleri:

1. Sel Geliyor (Hikâyeler, 1944), 2. Türk Şiirinden örnekler (Antoloji, 1944), 3. Atatürk İçin Bütün Şiirler (Anto­loji, 1962, Faruk Çağlayan ile birlikte), 4. Falih Rıfkı Konuşu­yor (Biyografi, 1946), 5. Ünlü Türk Bestekârları (Biyografi, 1962), 6. Bizim Kuşak ve Ötekiler (1968,36 şâirle ilgili hatıra­ları).

alıp götürebilmek..şiir okuyucuları için kişisel de olsa bir ölçü olsa gerek...şiirin bir insanı alıp götürmesi...

benim vücudumu yerinden kaldırıp havalandırıp okyanus aşırtmadı ama saçlarımı dağıttı şiir..

'aşkı bölüştüğümüz sofrada'

şiirİn orjinali böyle midir?

Yani, sofrada mı? son günlerin modasına uyularak da eki ayrı yazılmayan sofra da mı?

Şiirin bütününü karmaşık bulduğumuz anlamadığımz görülüyor.
O dize de yoruma açıktır.

Bu şiiri çözse Onur Bilge çözerdi diyeceğim de çok klasik bir söylem olacak.

'Mezamir' kelimesini ilk kez duydum.

Türk dil kurumunda bile karşılığı var; mezamir, makamla okunan zebur sureleriymiş.

Davut peygamberden de söz edildiğine göre dini bir felsefesi var şiirin.

Şair nefsi ile, dini öğretileri arasında iki ara bir derede kalmış gibi.

Bu arada bana göre mükemmel bir şiir içeriğini çok fazla anlamasam da şiirselliğini ve usta bir kalemden çıktığını görüyorum.
Şairin isminin yerinde ünsüz bir şair ismi de olsa ben bu şiiri beğenirim ve beğendim ama çok anladığımı iddia edemem.
Şiirin, görüntüsü çiçekse anlamı da kokusudur.

Şairin bu şiirinde söylemi Tanrıya da yönelik gibi.

Şimdi gelin de bu işin içinden çıkın bakalım!

tahminlerimin doğru olup olmadığını göreceğiz. Doğruysa da altını aranızda paylaşın!
Altın sevmem gümüş severim.

Puanlamaya yarışmalara karşıyım şiir bir güzelliktir, çirkinliktir her neyse o da görecelidir.

Puan veren şahsın acaba bilgi düzeyi ne düzeydedir ki?
İyi akşamlar esen kalın.

Şair Zelihayı sofrada çıplak unutmuş..Üşütecek kadıncaaz

İnsan sevdiği için çiğ tavuk bile yer Osman Bey

:)