Güneş doğuyor kirpiklerinin bir adım ötesinden… Dağlarının zirvesinden… Eğildim yüreğinin başucuna… Koydum başımı dizlerine, okşasın ellerin yetim saçlarımı… Ben mültecinim yürek ülkende şimdi… Kabul buyur sana ilhakımı… Hayatın en gerçek suflesini ver dudaklarıma… Fısılda misk-i amber kokulu mutlulukları kulağıma artık ben SEN’İM… Artık ben sana AİT’İM… Düştüm bendeki “benden” … Düştüm bendeki “sana! ” Şimdilerde bende var olamayan “ beni “ kabul buyur… Bundan böyle sende yaşat beni … Al sinene, hiç bırakma beni… İltica eyledim yüreğimden yüreğine…
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem