Tıpkı kurşunun adres sormadığı gibi,
Aşk-da kimseden icazet almaz..
Hiç beklenmedik bir zamanda gelir..
Davetsiz misafir gibi kapıda belirir.
Aşk'ın ansızın gelip kapımı çaldıysa,
Sen, aşkı bir oyun, beni de oyuncak mı sandın?
Evet dediğini duyar gibiyim!
Tabii; nasıl olsa hevesini aldın!..
Sitem ettiğimi sanma;
Buna biraz da ben izin verdim.
Gerçi; sen çocukluğunda da böyleydin!
Bana sökmez tankın, topun, tüfeğin,
İstersen bir dene, yetiyorsa yüreğin,
Bedelini ağır ödersin benimle didişmenin,
Yaylan bakalım; aşk sevenin, yol gidenin…
Boş laflara ben hep toktum,
Karnımda kelebekler üşüşüyor…
Aklımda sen; içim içime sığmıyor…
Ayaklarım adeta yerden kesiliyor…
Uçuyorum mutluluktan kanatlarım aşktan!...
Seni her görüşte aşık oluyorum…
"Aşk, yürekte tutuşan, söndürmesi zor bir alevdir."
Ateşsiz, dumansız ben için için
Yanıyorum imansız senin için.
Aşk diyorlar adına bu yangının,
Yetiş imdadıma aşkına yandığımın.
"Sevgi, suskunlukla değil, sözle büyür."
Meğer ben ne büyük bir aptalmışım…
Ataerkil davranmayı marifet sanmışım…
“Neymiş” erkek adam sevgisini belli etmezmiş…
Hatırlıyorum! Babam anlatmıştı bir keresinde!
Altın sarısı saçlarınızı, gökyüzünü andıran masmavi gözlerinizi...
Ve… Ülkeyi düşman işgalinden nasıl kurtardığınızı!
Babamdan dinlerken sizi; hayal kurardım her seferinde!
Sizi biliyor ve tanıyordum artık, siz doğan güneşimdiniz!
Ben bir ayna’yım;
Senden bana yansıyanı,
Ben sana yansıtıyorum.
Işığın da, gölgen de,
Sevinçlerin, hüzünlerin;
Rengimiz, kokumuz farklı olsa da;
Hepimiz aynı bahçenin gülleriyiz...
Coğrafya denilen şu topraklarda!...
Sevgiyle sulanmış aşk çiçekleriyiz...
Adımız, türümüz başka olsa da;
Ne ben dört dörtlük, ne de sen insanın dibisin..
Neden bu narkörlük; şimdi bende herkes gibisin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!