Gözlerin deniz sanki, yüzün güneş...
Güzelliğin var ya; Akdeniz'e eş...
Gel, Antalyalım, seninle kaçalım!..
Uçsuz bucaksız yerlere, kadere kırk beş...
Sözlerin bal, dilin şeker...
Yırtılınca; ar perdesi…
Ustalıkla diker terzisi…
Yenisinden pahalıya gelir…
Yırtık perdenin metresi!
Aşk var ya, aşk...
Ateşsiz, dumansız yanmaktır.
Aşk var ya, aşk...
İçin için yanıp kül olmaktır.
Gözün ondan başkasını görmez,
Sus, duymamış olayım,
Ne olur bir daha söyleme.
Canımı fena yakıyor,
Söylediğin o iki kelime.
Sanma ki kendini beğenmişin biriyim,
Oralar bensiz, buralar sensiz
Sana da günah, bana da günah
Yaşanmıyor böyle aşksız sevgisiz
Sensiz geceler olmuyor sabah
Alıp başını gidecek ne vardı
Sevme beni,
Aşk deme bana,
Yanarsın!
Beni sevmek demek;
Ateşi dudağından öpmektir,
Bir bakışınızla aldınız naçar serimden usumu,
Henüz gözlerinizin tesirindeyken, gülüşleriniz de pusu mu?
Dîdâr-ı Bâğ-ı Îrem, rûh-ı revânım,
Aşk-ı dildâdeyim, ey kaşları kemanım.
Ne zaman düşünsem gözlerini…
Canım deniz çeker…
Ne zaman ansam sözlerini…
Yüreğime bir aşk eker…
Yüzün güneş, gülüşlerin bahar…
Tıpkı kurşunun adres sormadığı gibi,
Aşk da kimseden icazet almaz...
Hiç beklenmedik bir zamanda gelir...
Davetsiz misafir gibi kapıda belirir.
Aşk ansızın gelip kapımı çaldıysa,
Sen, aşkı bir oyun, beni de oyuncak mı sandın?
Evet, dediğini duyar gibiyim!
Tabii, nasıl olsa hevesini aldın!..
Sitem ettiğimi sanma;
Buna biraz da ben izin verdim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!