Boşuna depremler olmaz derinlerde
Ve çağlayanlar hiç taşmaz boşuna
Enkaz yığını bıraktın, açık söylüyorum
Benden duydukların, gitmese de hoşuna
Sevda sarsıntısı bu, kolay olur sanma
Hayatının en büyük hayaliydi, gelinlik
Beyaz mı; beyaz bir melek edasıyla
Sevdiği delikanlıya 'evet' dedi
Peygamber kavlinin rızasıyla
Dört duvarın içine sıkıştı kaldı, el kızı
Aşk adına
Sevda adına
Her şey adına
Ne varsa yazdın
Oynattın
Yaşamı kendince kaynattın
Kum fırtınaları esiyor bazen çölde
Çöl çiçeğinin kokusu kalmış, gülde
Cansuyu vermeden, istersen ölde
Kaktüslere inat yaşıyor, çöl çiçeği
Kokusu saklı, rüzgarda ve yelde
Saçlarım dalgalanırdı
Sahil bankında otururken
Hep denize bakardı gözlerim
Gökyüzüyle aynı çizgide dururken
Çok sık gelirdim bu kıyıya
Vatan güvenliği gelemezdi, asla ihmale
Halbuki ülke gelmişti; bitik bir hale
Olmuşken tarihinde ki en büyük kale
Bu amaçla başlamıştı; milli mücadele
Yedi düvel bu vatana, ayaklarını basmıştı
Tibet’te okunmaya başlanmıştı
Naacal Tabletleri
Naga Maya’dan yükseldi
Onbeş bin yıllık sabretmeleri
Gobi, Uygur’undan almıştı gücünü
Torniston sevdalar, yıpranmış ve yamalı
Oduncu gömleği gibi, ekose tüylü damalı
Dertleri taşıyan, çilekeş bir sevda hamalı
Sanki makaraya dolanmış, acılar sarmalı
Yüzeyden derine iner, ihanetin girdabı
Önceleri içtiği
Anasının ak sütüydü
Biberon mayasında
Büyüdü, kola içti
Sonra aslan sütüne döndü




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!