Kuşlar Uçmadı Bugün
Kuşlar uçmadı bugün
Bülbül söylemedi yanık türkülerini
Açmadı kapısını bana beyaz bulutlar
Huzuruna kimseyi almadı hasretin sultanı
Hülyalardan bir malihülya
Ruhlardan ölümsüz bir ruh edin
Yerlerden bir yer beğen kendine
Yelesini savurup durur doru bir tay
Dünyanın tadı acı doludur, hep acı
Öleceksin ve bir daha dirileceksin
Haydi, bir kez daha isyan et, bebeğim bir kez daha
Ağır kokulu uzun bir hüzün göndererek kalbime
Yalnızlıklar içinde seni çoğaltmaya geldim
Kanımı dökmeye geldim senin için ey kelebeğim.
Biz ataleti yeryüzünden kovmuş
Celadet çocuklarıyız direnişin
Biz kara bir ihanetin çocuklarıyız masum ve mağrur
Kirli bir medeniyetin kurbanlarıyız saf ve temiz
Canımızı katarak gireriz kahraman bir ölüm yoluna
Ve kanımızı kaynatarak koşarız peşinden sevdamızın
Rüzgârla savaşıyorum rüzgârla durmadan
Durmadan savaşıyorum üveyik rüzgârlarıyla
Karanlık çağa karşı yorulmadan
Aşksız kalmış ışıltılı kentin içinde
Yüreğimde hasret çocukları toplanmış
Yürekleri parçalayarak
Saçını yoluyor Kudüs ana
Ey tenime yapışan figan
İçimden bir tel kopartır
Esrarlı beyaz bir el
Ölüm kadar şaha kalkmış bir isyan sureti yakamda
Yakamozlara kaçmış biriyim ben, adım mustazaf
İbrahim’i yakmayan o bitimsiz aşk ateşi
Yüreğimde tutuştu.
Terkisinde çiçek taşıyan ateşle artık
Fransız ihtilaline meydan okuyorum.
Neredeyim ben bu gün bilemiyorum.
Soğuk duyguların ortasındayım
Burası demli korku, koyu karanlık
Hayatım çetenin elinde satılık
izbe duygular hükmediyor her tarafa
Savaşı bir kez daha başlatsak yüreğimizde, bir kez daha
Sonra yüreğimiz yayılıverse tüm yitik coğrafyalara
Benim dipçiklerle yarası akılıp fincanlarla kanı içilen
yitik coğrafyalarıma
Bizim yaşamak dediğimiz savaşım
Aşkın gözyaşları benim,
Ben toprağın saf duygusu
Ruhun etnografyası
Ilık rüzgârlarla yayılan gurbet kokusu
Aşkın coğrafyasında yalın ayak, yalın yürek
Gezen bir dervişim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!