İsmail Aksoy Şiirleri - Şair İsmail Aksoy

İsmail Aksoy

Aşılmış uzay, kararsız
hava, çalıların ay dünyası,
o kuru ay dökülmüş
üzerine damarların,
o yırtık tunikanın kireç beyazı deliği,
donmuş yılların yeşilliği, kuvarsın,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Özgür'e,



Bir ozanın ülkesi sevdiği kadın ise
Gerçek bir sürgündeyim ben,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Sel olmuş akar
İçimdeki yağmur, akar gider, süzülür
gider anılardan.

Dalgalanır içimdeki okyanus
dalgalanır, ah o denli derin

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Bütün gün duyduğum gürültüsü
İnleyen suların,
Martının arkasında
Kalıyorum keder içinde yapyalnız.
Duyuyorum yellerin çığlığını
Tekdüzeliğinde suların.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Bir oğul, bir oğul, bir oğul
Senin ve benim olacak bir oğul için yalvardım,
bu alazlı kucaklaşma günlerinde,
yayılırken bu muhteşem ışık alnıma
ve işlerken senin tatlı sözlerin yüreğime.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Kuzey'e giderseniz eğer, bayım,
'La Despreciada' madenine uğrayın
ve Huerta Usta'yı sorun.
Çok uzaktan görünmez hiçbir şey
kül renkli kum tarlalarından başka.
Sonra gözleriniz takılır binalara,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Git bul O’nu ve geleceğimi söyle
Bütün nezaketinle,
Ey her daim bir düğün şarkısı şakıyan
Baharatların yeli.
Ah, tezcek es kara topraklardan
Ve koş denizin üstünden

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Şirin Guatemala, evindeki her bir
fayans kaplanların çeneleriyle emilmiş
çok eski bir
kan damlasını saklar.
Soyunu Alvarado ezdi,
uçurdu havaya yıldızların mezartaşını,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

San Martin girdiğinde içeri, kavranmaz bir elden
gecesel bir şeyler girdi salona,
deri ve gölge.
Bekledi Bolivar.
Biliyordu çünkü işlerin nasıl gideceğini.
Yükseklerde uçuyordu, tezdi, metalsiydi,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Alnımın üstünde dümdüz kesikken saçım
Çiçekleri dererek ön kapıda oynardım.
Gelirdin bambu çubuklarının üstünde, ata binercesine,
Mavi eriklerle oynayarak dolanırdın oturduğum yerde,
Ve Chokan köyünde yaşardık:
Nefret ya da kuşku bilmez iki küçük insandık.

Devamını Oku