belki göremezsin
vapurlara el sallarken beni,
tren istasyonlrında
vagonların peşinden koşarken
gözlerinde kayboloşumu
belki bir daha hiç göremezsin,
girdik feleğin girdabına
düştük zerhoşun şarabına
ulu orta çıktık mihrabına
gezi eyledik dünyayı gezi
oysa bir yanımız yanıyorken
kızgın maşaların telisin sen
yanmak nedir bilirmisin
beş parasız ve çulsuzken sen
şimdi seni giydireni bilirmisin
ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın
dip yerlerim,dik gözlerim
gidip ahirlerim,özledik; özlerim
filizime mantar binmiş
çiğ yanlarım küf,koparma; yolunu gözlerim
...
deh yükte hafif,koşuda ağır tepiklerim
dur; sineme çalan yaman sevdan var
depresyonlarındayım,dipsiz ve sığ
bir ukela bir de budala havan var
bir kar kanesiydi inen; düşer gayrı sırtıma bu çığ
yalpa yalpa düşen sarı yaprak misali
tenim ıslak,tenim tel örgülü
çizik sanma,ezik sanma anam,
sürünüyor oğlun yüreği göklerde süngülü
şimşek olur çakarım,bulut olup damla damla düşerim anam
gabar göz bebeklerime sicim sicim sızmış
tarihin bekçisi her sütun
kocabıyıklı iri bakışlı bir hisar
germiyan kokusunda çimenlenmiş otun
bilinir tepe konakları adam asar
çiniden işlenmiş kaderi
aşk belli
meşk belli
yaradan bir halli
görgayri gafil
gayrısını bile bile
tövbe kıl bu bedeni
zırhımı bir cihadda
iki büklüm eyledim,
kalkanımıda hatta
kılıcımıda kın eyledim
bırak! deli desinler
kalemi edep bilip
sapanı belinde gizleyen
defterinden borç silip
adam gibi yaşamak isteyen
çok kez ölmüş,bir kez dirilmiş
ceset içinde intikamını soğutup




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!